Gazzali’ye göre dinin, adetlerin ve insanlığın gerekli kıldığı yerlere, gerekli gördüğü ölçüde harcamak cömertlik, bu ölçünün altına düşmek cimrilik ve bunların üstünde harcamada bulunmak ise israftır.
Allah cc. ümmet-i muhammedi vasat ümmet (اُمَّةً وَسَطاً = aşırılıklardan uzak bir ümmet) yani ‘ifrat ve tefritlerden kendini koruyarak inancında, ahlakında, her türlü tutum ve davranışlarında dengeli ve ölçülü’ olarak nitelemiştir. Bu ölçüleri aşmak ise israf olarak adlandırılır.
Kaynağını Kur’an’ın oluşturduğu bu tanımlamalar Furkan sûresinin 67’nci ayetinde: “Onlar harcadıklarında ne israf ne de cimrilik edenlerdir. Onların harcamaları, bu ikisi arası dengeli bir harcamadır.” şeklinde yer almaktadır.
Buna göre ümmetten istenilen cimrilik ve israftan kaçınıp dengeli, ölçülü ve cömert olmalarıdır. Ne kadar hoş görülmese de cimrilik ve özellikle de israfa sıkça rastlamak mümkündür. Bunu hayatın her alanında görebiliyoruz.
Örneğin insanların tevhid inancından sapıp küfre ve şirke düşmeleri, islamın özüne aykırı söylem ve eylemlerde bulunmaları, toplumun huzurunu bozacak her türlü fitne hareketinin içinde yer almaları, haramları helal helal olanları haram olarak addetmeleri, Allah rasulünün sünnetini reddetmeleri, sorumluluklarını ihmal edecek ölçüde ibadetlere dalmaları veya hiç ibadet etmemeleri, ailelerini yoksul duruma düşürecek derecede infak etmeleri, akrabaları ve komşularından eğitim ve evlilik gibi zaruri ihtiyaçlarını karşılamayanlar olduğu halde her yıl ihtiyacı olmadığı halde araba modelini yükseltmeye çalışmaları veya tatillere giderek hesapsızca harcayıp akraba ve komşuluk haklarını yerine getirmemeleri, zekâtlarını vermemeleri, kamu mallarını kullanım alanı dışında kullanmaları veya onlara zarar vermeleri, iş veren veya çalışanların sorumluluklarını yerine getirmemeleri, imanlı ve ahlaklı bir neslin yetiştirilmesine başta anne babalar olarak görevlilerin sorumluluklarını yerine getirmemeleri, tabiatın doğal dengesini bozacak adımlar atmaları, hava, su ve toprağı kirletmeleri, suları bilinçsizce kullanmaları, toprağa zehirli maddeler atmaları, hava kirliliğini önleyecek sistemleri kullanmamaları, şehirleri insan odaklı planlamamaları, gereksiz mecralarda en büyük sermayeleri olan zamanı harcamaları birer israftır. Bunları ve bunlara benzer eylemleri gerçekleştirenleri ise Allah cc. şeytanın kardeşleri olarak addedip onları sevmediğini ifade etmiştir. Ayette bu gerçek şöyle ifade edilmektedir: “Akrabaya, yoksula ve yolda kalmış yolcuya haklarını ver, fakat saçıp savurma. Çünkü saçıp savuranlar şeytanların kardeşleridir. Şeytan ise Rabbine karşı çok nankörlük etmiştir.” ( İsra, 17/26-27.), “… Yiyin için fakat israf etmeyin. Çünkü Allah cc., israf edenleri sevmez.” (Araf, 7/31.)
Öyleyse israf ve cimrilik gibi Allah’ın ve insanların hoşuna gitmeyen davranışlardan sakınıp cömertliğe, dengeli ve ölçülü olmaya özen gösterelim. Doğal kaynaklar sadece insanlara değil aynı zamanda bütün canlılar ve hayvanlara aittir. Onların haklarını da gözetelim. Dünyayı yaşanır kılmaya çalışalım. Hiçbir kaynak sonsuz değildir. Elimizdeki nimetlerin kıymetini bilelim.
Cevahir AYDIN Bafra İlçe Vaizi.