Sizi bir odaya kapattıklarını düşünün. Dokuz ay boyunca, iki kişi bir odada kalıyorsunuz, üzerinizde özel tulumlar ve her gün sizi bu durumdan kurtaracaklarını bekliyorsunuz ama gelen haberlerle sürekli kurtarma erteleniyor. Ne kadar moral bozucu ne kadar yıpratıcı değil mi?
Hele bu olay; uzayda ve fizik şartların çok daha ağır olduğu, yerçekimsiz  ve dünyadan binlerce kilometre uzakta bir ortamda olursa; etkisinin ne derece ağır olacağı tahmin edilebilir.
NASA astronotları; Suni Willilams ve Burth Wilmore, 9 ay önce gönderildikleri uzay istasyonunda mahsur kaldılar. İki astronotun elbette yaşadıkları bu önemli olayı, gelecekte yazacak ve kamuoyu ile paylaşacaklarından eminim.
5 Haziran 2024 tarihinde, 8 günlük çalışma için uzaya gönderilen NASA astronotları, hepimizin bildiği gibi, araçlarında arıza çıkması üzerine Uluslararası Uzay İstasyonunda (ISS) rehin kaldılar. Ardından bu astronotları geri getirebilmek için planlanan uzay araçlarının gönderilmesi ertelendi ve Suni Williams ve Butch Wilmore, 9 ay süre ile uzay istasyonunda mahsur kalmaya devam etti.
Yerçekiminin bulnmadığı bir ortamda, günlük işlerinin yapımının zorluğunu tahmin etmek zor olmasa gerek. Kan dolaşımının zorlanacağı ve vücuttaki suyun yerçekimi olmadığı için insan vücudunun üst kısımlarında birikeceği nedeniyle, ödemli yüz ve beyinde şişme gibi sağlık sorunları yaşadıkları tahmin edilebilir. Süreki egzersiz yapmaları tavsiye edilmiştir. Duş yapmak ve insanın gereksinim duyduğu diğer ihtiyaçlarının bu şartlarda yerine getirilmesinin çok zor olduğu tahmin edilebilir.
Uzay kapsülünde güneşin doğuşu 24 saat içinde 19 kez olacağı için, dik ve göz kamaştırıcı güneş ışınlarına maruziyetleri için özel gözlük ve koruma kullandıkları biliniyor. Aynı ortamda sürekli ve hareketleri kısıtlanmış bir halde bulunmak depresyon gibi ruhsal sıkıntılara yol açacağı için, tedbirler aldıkları elbette biliniyor.
İki astronot, 8 ay sonra,birlikte uzayda yürüyüş yaptı ve bu yürüyüş NASA internet sitesinden canlı olarak yayınlandı. Yürüyüşün, istasyon donanımını korumak, Destiny Laboratuvar ile Quest hava kilidinden analiz için yüzey malzemesi toplamak amacıyla yapıldığı açıklandı.
Uzay aracı dünyadan fırlatılırken saatte 30.000 km hıza erişmekte ve bu hız içindeki astronotlarda baş dönmesi, şuur bulanıklığı ve şiddetli mide bulantısına yol açmaktadır. Hızlı aracın içindeki astronotlar üzerine uygulanan kuvveti, kendi ağırlığının 5 katı büyüklükte hissedilir. Bu bakımdan astronotların zararlı olabilecek etkilere karşı da tedbir alınarak gönderildiklerini düşünürsek, uzay yolculuğunun çok çileli olduğu tahmin edilebilir.
Kas erimesi, kemik kaybı, yüksek radyasyonun yaratacağı etkiler, ailelerinden sevdiklerinden uzak kalmak gibi sorunlara rağmen, astronotlar çok değerli hizmetlerde bulunup, talihsiz bir gecikme ile çok şükür dünyaya döndüler.
Her işin riski, zorluğu olmasına rağmen, uzay adamlarının özverisi çok daha fazla. Bu riskleri ve yaşanacakları bilse insanlar herhalde uzaya gitmeye çok istekli davranmazlar diye düşünmemek mümkün değil...