İnsan, varlık âleminin en değerli, en şerefli üyesidir. İslam, insanın ömrü boyunca bu değere layık biçimde yaşaması ve hem dünyada hem de ahirette saadete ermesi için gönderilmiştir. Yüce dinimizin gayesi, insanın canını, malını, aklını, ırzını ve inancını her türlü kötülükten, fitne ve fesattan korumaktır. Bu sebeple İslam, insanın canına ve malına kasteden, aklını ve idrakini zayıflatan, ırzına ve nesline zarar veren, din ve inanç özgürlüğünü elinden alan her şeyle mücadele eder. Ferdin, ailenin ve toplumun huzurunu bozan bütün zararlı alışkanlıkları ve bağımlılıkları yasaklar.
İçki, kumar ve uyuşturucu gibi zararlı maddeler, bireyin aklını, sağlığını, ailesini ve toplumunu büyük tehlikelerle karşı karşıya bırakır. Rabbimiz şöyle buyrulur: “Ey iman edenler! Şüphesiz ki içki, kumar, dikili taşlar (putlar) ve fal okları ancak şeytanın işinden birer pisliktir. Bunlardan kaçının ki kurtuluşa eresiniz.” (Maide, 90) Bu ayetten de anlaşıldığı gibi, içki ve kumar, şeytanın insanları kandırarak hem dünyada hem de ahirette helake sürüklediği büyük günahlardandır.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) de içkinin ne kadar kötü olduğunu şöyle izah eder: “İçki bütün kötülüklerin anasıdır.” (İbn Mâce, Eşribe, 1) içkinin birçok aile yuvasının yıkılmasına, şiddete ve toplum düzeninin bozulmasına sebep olduğu apaçıktır.
Kumar ise insanı malını ve zamanını boşa harcamaya iter, onu ümit ve hayal kırıklıkları içinde perişan eder. Kur’an’da, kumarın zararları şu şekilde açıklanır: “Şeytan, içki ve kumarla aranıza düşmanlık ve kin sokmak, sizi Allah’ı anmaktan ve namazdan alıkoymak ister. Artık vazgeçtiniz değil mi?” (Maide, 91) Görüldüğü üzere, kumar yalnızca kişinin malına zarar vermekle kalmaz, aynı zamanda insanları ibadet etmekten uzaklaştırır ve kin ve nefret ortamını hazırlar.
Uyuşturucu ve diğer zararlı maddeler de insanın hem bedenine hem de ruhuna büyük zararlar verir. Bu tür maddeler, insanı bağımlı hale getirir, düşünebilme, akdedebilme kabiliyetini zayıflatır ve sonunda hem dünya hayatında hem de ahiret hayatında büyük hüsrana yol açar. Peygamber Efendimiz (s.a.v.): “Sarhoşluk veren her şey haramdır.” (Buhari, Eşribe, 4) Buyurarak adı ne olursa olsun, cinsi ne olursa olsun insanın aklını uyuşturan tüm maddelerin haram olduğunu bize bildirir.
Ulatmayalım ki bu dünya hayatı bir imtihandan ibarettir. Kimin iyilik yapıp yapmayacağı kimin harama bulaşmayacağı ile imtihan. Bize verilen helal olan binlerce yiyecek ve içecek varken haram olana yaklaşmamalıyız.
Allah Teâlâ: “Kendi ellerinizle kendinizi tehlikeye atmayın.” (Bakara, 195) Ayrıca bir başka ayette şöyle buyurulmaktadır: “Allah’ın size helal ve temiz olarak verdiği rızıkları yiyin ve iman etmiş olduğunuz Allah’a karşı gelmekten sakının.” (Maide, 88) Bu ayetten de anlaşıldığı gibi, İslam, insanın helal ve temiz olan şeylerle yaşamasını, haram olan, yasaklanan ve zararlı olanlardan uzak durmasını emretmiştir.
Bizler de insanı iki dünyada rezil eden bu haram işlerden uzak durarak, helal ve temiz bir hayat sürelim. İçki, kumar ve uyuşturucunun esiri olmayarak, Rabbimizin rızasını kazanmak için helal olan nimetlerle yetinelim. Allah bizleri, haramdan sakınan, helal olana yönelen ve sağlıklı, huzurlu bir hayat süren kullarından eylesin. Allaha emanet olunuz.


Bilal Topuz
Uzman Vaiz