Elbette yaşlanacağız, elbette huzurevi, bakımevi ihtiyacımız olacak, unutmayın...
Tıp teknolojisinin gelişmesi, sağlık hizmetlerine ulaşımın kolaylaşması, insanların bilinçlenmesi, iyi beslenme, yaşam standartlarının yükselmesi, insan ömrünü uzattı. Yaşlı nüfusu hızla artıyor.
Ülkemizde, 2018 yılında 7 milyon 186 bin yaşlı var iken, son beş yılda yaşlı nüfusu % 21.4 artarak, 2023 yılında 8 milyon 732 bine ulaştı.
2030 yılında yaşlıların toplumun % 12.9 u olacağı tahmin ediliyor. 2040 yılında yaşlıların sayısı % 16.3’ e çıkacağı hesabediliyor.
Yani, yıllar geçtikçe, yaşlı nüfusun artacağı, toplumun hızla yaşlanacağı bilinmektedir. Ancak, yaşlı nüfus için daha çok barınma yeri, daha çok yasal düzenleme, daha çok imkan ve daha güzel bir yaşam standardı için ilave altyapı olanakları gereklidir. Biz toplum olarak buna hazır mıyız?
Türkiye genelinde Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığına bağlı huzurevlerinde 13.159 kişinin kaldığı, özel huzurevlerinde ise kalanların 6.659 kişi olduğu ve toplamda huzurevlerinde kalan yaşlı sayısının 19.818 kişi olduğunu biliyoruz. 8 milyon 732 bin yaşlıdan sadece 19 bin 818 kişi huzurevlerinden yararlanabiliyor. Yani yüzde 0.2 yaşlıya barınma hizmeti verebiliyoruz. Gerçekten hazır mıyız?
Samsun’da tarafımızdan 126 yaşlı arasında yapılan bir ankette; yaşlıların sadece % 5’inin huzurevinden faydalandığını, geriye kalan % 95 yaşlının ya yalnız başına veya çocuklarıyla beraber yaşadığını tespit ettik.
YAŞLI KÖYLERİ ; yaşlılar için barınma,beslenme, rehabilitasyon ve kültür mekanları yapılması için bir dernek kurup, yıllardır  çalışıyoruz. Bu konuda pek çok ilgiliye ulaştık ama bir yere vardığımızı söyleyemem.
Yerel yönetimlerin, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının ve sivil toplum örgütlerinin yaşlılarımıza, toplumun bu sessiz çoğunluğuna el atması ve yaşlılar için barınmaları, beslenmeleri, güvenliği ve rehabilitasyonu için yeni ve hızlı yatırımlar planlaması zorunluluktur. Görevdir. Vefa borcudur! 
Gelecekte, hızla artan yaşlı nüfusuna ihtiyacı olan hizmetleri sunamayan, barınmasını, güvenliğini, beslenmesini sağlayamayan toplumlar, kendi geleceğine de yatırım  yapmıyor demektir. Herkes bir gün yaşlı olacaktır. Kamu hizmeti yapan bürokratlar, milletvekilleri, idareciler bir gün yaşlılığınızda sığınacağınız bir huzurevi olup olmayacağını şimdiden düşünmeniz pek ütopya olmaması gerekir...
Başlıktaki sorumu tekrar soruyorum. Gelecekte yaşlılarımıza barınma, yaşam alanları sunabilecek miyiz? Bunun için hazır mıyız?
Cevabım : Yüzde sıfır nokta iki hazırız ( % 0.2 ) matematik böyle diyor...

Halk Sağlığı ve İç Hastalıkları Uzmanı Dr. M. Emin Dinççağ