Herkes bir şeyler söylüyor ama gerçek öyle değil...
TFF seçimlerinde
iktidarın
kaybettiğini söyleyenler
yanılıyor...
Oysa deyim yerindeyse seçimlerde 
yazı da tura da
iktidarındı...
Eski Samsunspor Kulübü Başkanı İsmail Uyanık, karşı çıktığı sistem içinde aday olamayacağını biliyordu...
UEFA'da uzun yıllar
görev yapan
Servet Yardımcı da
çekilmek zorunda kaldıktan sonra,
AK Parti içinde bir grup
Büyükekşi'yi
diğeri ise
Hacıosmanoğlu'nu
destekledi...
Nasıl olduğunu anlatalım!..
Trabzonspor Başkanı
Ertuğrul Doğan'ın
eski başkanlardan
İbrahim Hacıosmanoğlu'nu
desteklemesi; elbette 
çok normaldi ama
Tayyip Erdoğan, buna karşı çıksaydı
bu mümkün olmazdı...
Üstelik Ertuğrul Doğan,
Erdoğan'ın damadı, eski Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı
Berat Albayrak'ın da
çok yakın dostuydu...
Samsun'un Çarşamba ilçesi
Eğercili Mahallesi'ndeki biyokütle enerji santrali dahil,
birçok ilde benzer işletmeleri
bürokratik engelleri kolayca aşarak,
kurabilir miydi?..
Devam edelim!..
İbrahim Hacıosmanoğlu'nun,
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a
olan sevgisini görmek için
sosyal medyada
küçük bir gezinti yapmak da yeterdi...
İki tercih arasında
Hacıosmanoğlu, en doğru olanıydı...
Çünkü, Mehmet Büyükekşi artık
AK Parti'ye de zarar verir hale gelmişti...
Bildiğim kadarıyla
İbrahim Hacıosmanoğlu,
uygulamalarında kasten yanlış yaparak,
bugüne kadar elde ettiği
insani kazanımları
kaybetmeyi göze alabilecek biri değil...
Her şey tamam da
bize ne oldu?..
Durup dururken,
"Trabzon adayına oy atmamız bizi yanlışa düşürür"
demek neyin nesiydi?..
Çok gereksiz bir
ifadeydi...
Aslında cümle içinde "Düşmanlık" ifadesini dahi kullanmadan
sadece "Hacıosmanoğlu'nu
desteklemiyoruz"
denilseydi,
hiç kimse
"Niye" diye sorabilir miydi?..
Üstelik Büyükekşi'nin
listesinde,
İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Veysel Bilen de
vardı...
Aksi halde,
Samsunspor TFF delegelerinin
Hacıosmanoğlu'na
oy vermeleri,
"İhanet" sayılmaz mıydı?..
Elbette Samsunspor delegeleri
doğru olanı yaptı...
Her şey bu kadar açık ve seçik iken
böyle ifadelerle
bir polemik zemini
hazırlanması da
doğru değildi...
Gerçi, Yüksel Yıldırım zaman zaman
böylesine
"Söylem kazaları" 
yapıyordu ama 
epeydir
böyle bir şeye tanık olmamıştık...
Öyle sanıyorum ki,
seçim heyecanıyla birlikte o anki
ruh hali içinde
ne demek istediğini
anlatamadı...
Farklı düşünseydi,
seçim biter bitmez
Hacıosmanoğlu için
elini taşın altına koyan
Trabzonspor Başkanı
Ertuğrul Doğan ile
dostane görüntüler verir miydi?..
Bunu da
sosyal medyada paylaşır mıydı?..
Yıldırım, sonraki
açıklamalarında
durumu izaha çalıştı ama
deyim yerindeyse
"Ok yaydan çıkmıştı" bir kere...
Meseleyi uzatıp da
düşmanlıklar üzerine
hayatlarını kurgulayıp,
bundan beslenenlerin
değirmenine
su taşımak istemem!..
Bizler için
önemli olan Türkiye'nin
tek Atatürk armalı takımı
Samsunspor'dur...
Futbolun sadece sahada oynanmadığı
bir ülkede;
stratejileri doğru kurgulayamazsak;
böylesine boşluklara düşmek
kaçınılmaz olacaktır!..
Hangi şehirli
olduğu ve ne iş yaptığı
bizi hiç ilgilendirmeyen
Hacıosmanoğlu'nun
geçmişten bugüne
sürdürdüğü hal ve gidişe
bakarsak;
eylemleri ile
söylemlerinin örtüşeceğine
inanıyorum...
Çünkü, birtakım gayrimeşru ilişkilerden
arındırılarak
sağlanacak adalet;
Türk futboluna
"Saygınlık" getirecektir...
Bu yüzden de "İnşallah" diyorum...