Sevgili anne ve babalar,
Ebeveynlik, sevgiyle yoğrulmuş bir sorumluluk yolculuğudur. Ancak bu yolculukta sevginin sınırlarını çizemediğimizde, çocuklarımıza istemeden de olsa zarar verebiliriz. Çocuklarımızın her adımında yanlarında olmak, onların zorluklarını aşmalarına yardım etmek gibi görünen yaklaşımlar, aslında onların bireyselleşmesini engelleyen görünmez bir duvara dönüşebilir. Bu yazıda, aşırı kontrol, konforlu alanlar yaratma ve çocuğun sorumluluklardan kaçınmasına zemin hazırlayan ebeveyn tutumlarını ele alacağız.
Kontrol ve Konfor Tuzakları
Ergenlik döneminde aşırı kontrol, çocukların kimlik gelişimlerini olumsuz etkiler. Çocuğunu sabah zorla kaldıran bir anne, onun sorumluluğunu üstlenmiş olur. Çocuğun yerine ödev yapan bir baba, aslında çocuğuna “Sen bunu yapamazsın” mesajı verir. Arkadaşlarının mesajlarını sürekli kontrol eden ve bu mesajlara kendisi cevap veren bir anne, çocuğun sosyal alanını istila eder. Bu tür davranışlar, çocuğun bireyselleşme sürecini baltalar ve “kendi başıma bir şey yapabilirim” duygusunu zedeler.
Ebeveynler olarak çocuklarımıza hayatta zorluklarla baş etmeyi öğretmek yerine, onları bu zorluklardan korumaya çalışıyoruz. Ancak unutmamalıyız ki, hayatta var olabilmek için herkes bir bedel ödemelidir. Bu bedel, sorumluluk almak, zaman yönetimini öğrenmek ve hatalarından ders çıkarmaktır. Eğer çocuklarımızın önüne sürekli konforlu bir hayat sunar, onları zorluklardan izole edersek, hayatın gerçekleriyle yüzleşmeleri çok daha acı verici olabilir.
Bireyselleşmeye İzin Vermemek Bir İstismar mıdır?
Bireyselleşme, bir çocuğun sağlıklı bir şekilde büyüyebilmesi için temel bir gerekliliktir. Ancak ebeveynler, çocuklarının her sorununu çözerek, onları aşırı kontrol ederek ya da sürekli müdahalede bulunarak bu süreci engellediklerinde, aslında farkında olmadan çocuklarına zarar verirler. Bu, fiziksel ya da duygusal bir istismar gibi görünmese de, çocuğun bağımsız bir birey olma hakkını elinden alması nedeniyle bir çeşit gelişimsel istismar olarak değerlendirilebilir.
Çocuklarının başarısız olmasına tahammül edemeyen, onlar için hayatı kolaylaştırmaya çalışan ebeveynler, aslında çocuklarını büyütmek yerine küçültürler. Bu durum, çocukların kendilerini yetersiz hissetmelerine, sorumluluklardan kaçınmalarına ve gerçek hayatın zorluklarıyla baş edememelerine neden olur.
Hayatın Bedelini Öğrenmeden Hayatta Var Olmak Mümkün mü?
Hayatta var olmanın temel koşulu, bedel ödemeyi öğrenmektir. Bedel ödemek, çaba göstermek, başarısızlıkla yüzleşmek, hatalarından ders çıkarmak ve yeniden denemektir. Bir çocuk, her sabah annesi tarafından kaldırıldığında zaman yönetimini öğrenemez. Bir baba çocuğunun ödevini yaptığında, çocuk sorumluluğunu sahiplenemez. Çocuğun yerine hayatı yöneten ebeveynler, farkında olmadan çocuklarını hayata karşı güçsüz hale getirir.
Çocukların bireyselleşebilmesi, onların kendi sorumluluklarını almasıyla mümkündür. Hayatın doğal zorluklarıyla karşılaşmalarına izin vermek, onların hem kendilerine güvenmelerini sağlar hem de problem çözme becerilerini geliştirir. Ebeveyn olarak yapmamız gereken, çocuklarımızın bu süreçte yanında olmak, ancak onların yerine hayatı yaşamamaktır.
Gerçeklerle Yüzleşmek: Çocuğa Alan Açmak
Bir çocuğa sevgi dolu bir ortam sunmak, ona her şeyi yapmak anlamına gelmez. Aksine, ona hayatın gerçekleriyle yüzleşebileceği güvenli bir alan yaratmak demektir. Çocuğunuzun kendi sorumluluklarını almasına izin vermek, ona olan sevginizin bir göstergesidir. Hatalar yapmasına, zorlanmasına, hatta bazen başarısız olmasına izin vermelisiniz. Çünkü hayat, bu zorluklarla öğrenilir ve büyünür.
Sorumluluk Vererek Büyütmek
Sevgili anne ve babalar, çocuklarınızın bireyselleşmesine izin verin. Onlara gerçek hayatla başa çıkma becerileri kazandırın. Onların yerine bir şeyler yaparak değil, nasıl yapabileceklerini öğreterek rehberlik edin. Çünkü bireyselleşemeyen, bedel ödemeyen bir çocuk, hayatta var olamaz.
Ebeveynlik, sevgiyle olduğu kadar sağlıklı sınırlarla da şekillenir. Çocuğunuzun kimlik geliştirebilmesi ve kendine güvenli bir birey olabilmesi için, onun ihtiyaç duyduğu alanı açmayı ihmal etmeyin. Çünkü güçlü bireyler, sorumluluklarını alarak, hatalarından öğrenerek ve hayatın zorluklarıyla yüzleşerek büyürler.
Sevgiyle ve farkındalıkla kalın.