Gençlik yıllarımızdı...
İlk kez rahmetli
Demirel'den
duymuştuk...
Geçenlerde de
Cumhurbaşkanı Erdoğan,
bu Arapça deyişi
bir konuşmasında hatırlatıp,
Türkçe anlamını da
ekledi:
"Eden bulur"...
Erdoğan, bu ifadeyle
"Devrik lider"
Esad'ı
anlatmadı sadece...
Çoluk çocuk demeden
Müslümanları katleden
ve kendi ülkesindeki vicdan sahibi vatandaşlar
tarafından da lanetlenen
Netanyahu başta olmak üzere,
bütün zalimlere
karşı bir gönderme yaptı, neredeyse...
Türk Dil Kurumu,
Arapça "Men Dakka Dukka"
deyişi, "Birinin kapısını çalanın kapısı çalınır"
olarak tanımlıyor...
Aynen de öyle!.. 
İnsanlık tarihinde
kötülerin
sonlarının
ne olduğuna
dair
hüzünlü
hikayeler vardır...
"Esad" demiştik...
Onun eski basın müdürü
Kamel Sakır,
Esad'ın sonunu getiren
en önemli şeylerden
birinin de
"Kibir" olduğunu söyledi...
Şimdi ne oldu?..
"Devrik lider"in
yurt dışına kaçırdığı
milyarlarca dolar ve
kilolarca altın bir
işe yarıyor mu?..
Rusya da tıpkı Amerika gibi
bu tür diktatörlerin
paralarını elde tutmayı
seviyor...
Çünkü, emperyalizm "Avanta"
parayı sever!..
Yani, ülkende değilsen,
"Param var" deyip,
böbürlenmenin de bir anlamı yok!..
Sonuçta, herkesin geçmişini
çok iyi bildiği birilerinin
"Karun" gibi servetle afra tafra
içinde olmaları da anlamsız!..
Kimler neydi ne oldu?..
Düşmez kalkmaz,
bir Allah'tır!..
Nereden nereye geldiğini unutup,
insanlara tepeden bakan,
kendisine biat etmeyenlere
karşı
paralı tetikçiler
kanalıyla
yalan ve iftira
atarak,
"İtibar suikastı"na
kalkışan
kimler varsa,
her iki cihanda
bunun bedelini 
ödemeyecek mi?..
Fesatlıkla
masum insanların
kapılarını
çalanlara
karşılık verilmeyecek mi?..
Çöküşler,
hırsların
akılları
geçmesiyle
başlar!..
Bu duygunun
esir aldığı
zavallı tipler de
kötülüğü böylece kendine yapar!..
Hatırlatalım...
Şeytan aldattığında,
insan suyunu kendi kaynatır!..