Medya yıkılıyor. 13 bebek, gözünü para hırsı bürümüş, vicdansız hastanelerde, SGK’dan daha fazla para alabilmek amacıyla doktorlar, hemşireler, sağlık personeli tarafından ölüme götürülmüş.
Masum, günahsız yavrularımızın vicdansızca ölüme mahkum edilmesi ne affedilebilir ne kabul edilebilir ne de inanılabilir bir durum.  Ama oldu… Ama maalesef yaşandı. Ancak, bu yaşananlar sadece bir film gibi izlenecek, ahlar, vahlar arasında unutulup gidecek bundan öncekiler gibi...
Peki sonuç :  Nedenleri sorgulanmayacak, birkaç  kişi ceza alacak, belki de bir başka türlüsünü yine yaşayacağız, yine masumlar ölecek, devran böyle sürüp gidecek belki…
Haftalarca Narin’i konuştuk… Hiç ummadığımız eller kıydı Narin’e. Sıla bebeği konuştuk. İğrenç taciz ile hayatını kaybetti. Peki çözüm için ne konuştuk, neler yapılacak ki, bir daha olmasın diye…
Depremde binalar yıkıldı, sorumlusu yok. Gıdaya sağlıksız katkılar eklendi, konuştuk ama boş!
Kız arkadaşlarını vahşice katleden, uyuşturucu bağımlısı genç, ahlar vahlar, üzüntü… Laf, söz ile geçiştirildi...
Yüzlerce kadın, eşi,arkadaşı; cani erkek tarafından vicdansızca katledildi, ediliyor. Ne yapıyoruz, hiçbir şey.
Ama hastanelerimizde her gün binlerce bebek doğuyor, yüzlercesi kuvöz veya yoğun bakıma alınıyor.
Binlerce hasta, acil servislerde, mesleğini seven, fedakar doktor hemşirelerin elinde sağlığına kavuşuyor, dertlerine derman buluyor. Kimse duymuyor, belki aferin diyen bile yok. Yarın, öbür gün gene acil hastalar hastanelere başvuracak, şifa isteyecek…
Havza Devlet Hastanesinde nöbetimde, doğum sonrası uterus atonisine girmiş 23 yaşında kadın hasta ölüme beş kala, kan grubu uyan Hemşire Rukiye’nin verdiği kan ve Dr.Ertuğrul’un çabası ile hayata dönmüştü.
Yüzlerce Rukiye hemşire, yüzlerce Dr. Ertuğrul şu anda görev başında. Aldığı ücret ev kirasını bile zor karşılayan yüzlerce, binlerce sağlık çalışanı vicdanıyla, ahlakıyla kendisine saldırsa bile, hastasına sahip çıkıyor, elinden geleni yapıyor. Gecesi, gündüzü, tatili yok. Yoğun bakım gibi çok stratejik yerlerde asgari ücretle çalışıyor binlercesi. Elbette kötüler de var. Elbette vicdansızlar da var. Ama kötüler az.
Cinsel ilişki videosu çıkan kadın hakemin takipçi sayısı artmış. Kara para aklama suçlamasıyla davası süren Dilan Polat’ın da takipçisi artmış. Toplum olumsuzu, aykırıyı seviyor yapacak bir şey yok... 
Olayları magazinleştirmek, kötü ve içimizi acıtan olaylardan nemalanmak, ondan fırsat çıkarmak çok kötü, seyredin medyayı, bu çirkin ve bebeklerin kanından bir şeyler devşirmeye çalışanları da göreceksiniz. Ülkemizde politika ve politikacılar sözüm size…
Çözüm sunan,bu çirkinliklerin bir daha olmaması için çırpınan sayısı yok denecek kadar az. Her musibet, bize ders olmalı ve herkes bu çirkinlikten kendine pay çıkarmalı ve bir daha yaşamamamız için 
elinden geleni yapmalı... Bu kadar olumsuzluk içinde kimse masum değil...