İbadetlerimizle Rabbimize yaklaştığımız, iyiliklerimizle insanlığa umut olduğumuz bir Ramazan’ın ardından bayrama kavuşmanın sevincini yaşıyoruz. Bizlere Ramazan’ı ihya etmeyi nasip eden ve Ramazan Bayram’ı sevincini yaşatan yüce Rabbimize hamdü senalar olsun.
Yüce dinimiz İslam, getirdiği ilke ve değerlerle bireyselliği öteleyen ve toplumsal hayatı önceleyen bir dindir. Bu dinin müntesiplerinin ayırıcı vasfı ise, öncelikle birey olarak varoluşun idrakine erme, kendini bilme ve çevreyle barışık olma idealini hayat düsturu edinmeleridir. Yüce dinimiz, düşünce dünyamızdan ibadetlerimize kadar her alanda bir arada olmamızı, birlikte hareket etmemizi ve birbirimizin farkında olmamızı önemser ve hatta bunu emreder. Bireyselleşmeye götüren bencillik, kibir, hırs, tamahkârlık gibi menfi duygulardan bizleri arındırarak diğerkâmlık, tevazu, samimiyet ve kanaat gibi toplumsal erdemlere yöneltir. Nitekim namazımız, orucumuz, zekâtımız, fıtır sadakamız ve ibadetlerimizin her biri, bizde güçlü bir varoluş bilinci ve birlik şuuru inşa ederek bizleri, duygusal ve düşünsel yalnızlıktan koruyacak bir işleve sahiptir.
Sevinç ve neşe günleri olan bayramlarımız çeşitli sebeplerle ayrı düşen kalplerin tekrar buluştuğu barış ve sevinç zamanlarıdır. Kardeşlik şuurumuzun ve birbirimize muhabbetimizin toplumsal boyutta doruğa ulaştığı huzur günleridir. Birbirimize muhtaç oluşumuzun farkına vardığımız bu günler, sevme, değer verme ve paylaşma ekseninde atılan adımlarla gönüllerimizin yakınlaşmasına vesile olmaktadır. İşte zamanın kıymetini idrak ederek geçirdiğimiz bir ayın ardından eriştiğimiz Ramazan Bayramı, manevi boyutuyla dolu dolu yaşanmış günlerin ardından Cenab-ı Hak’ın müminlere bir ikramıdır.
Bu duygu ve düşüncelerle aziz milletimizin ve tüm İslam âleminin Ramazan Bayramı’nı tebrik ediyorum. Bizlere bu cennet vatanın bayrağı altında özgürce bayram sevinci yaşattığı için Cenab-ı Mevla’ya sonsuz hamd ediyor; bayramın tüm insanlığa barış ve huzur getirmesini Yüce Mevladan niyaz ediyorum.
Seyfullah Çakır
Samsun İl Müftüsü