Bizleri bir kez daha Mevlid-i Nebi’ye ulaştıran Yüce Rabbimize sonsuz hamdüsena, ümmeti olmakla şeref bulduğumuz Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa’ya salat ve selam olsun.
Yüce Rabbimiz, insanı en güzel şekilde yaratmış; akıl ve irade ile donatmış, doğru yolu göstererek onu iyilik ve kötülükle imtihana tabi tutmuştur. Yaratıcısına nasıl bir kul olması gerektiğini, O’na nasıl ibadet edeceğini, çevresiyle olan ilişkilerinde nasıl davranması gerektiğini ve ebedî hayata nasıl hazırlanacağını, Kuran’ın hayata yansıyan hali olan peygamberler vasıtasıyla gösterilmiştir. Bu emredilen dosdoğru yolda önce peygamberleri yürümüş ve bizlere örnek olmuşlardır. “Hikmet dolu Kur’an’a andolsun ki, sen kesinlikle dosdoğru bir yolda yürümek üzere gönderilmiş peygamberlerden birisin.” (Yasin, 36/1-4) buyurmuştur.
Şahsiyet; kişinin kim olduğunu, hayatının, eğitiminin, çevresinin ailesinin onu nasıl şekillendirdiğine bağlı olarak oluşur: “Her doğan fıtrat üzere doğar, sonra annesi babası onu Yahudi yahut Hristiyan veya Mecûsi yapar.” hadis-i şerifi; şahsiyet oluşumunda ailenin, eğitimin ve çevrenin önemine dikkatleri çekmektedir.
Mümin şahsiyetinin inşasında iki temel kaynak vardır:Kur’an-ı Kerim ve sünnet-i nebeviyye. Bu iki temel kaynağın ışığında oluşan mümin şahsiyeti, eşsiz ve örnek bir insan karakterini oluşturur. Allah Teâlâ, Kur’an-ı Kerim’de Hz. Peygamber’e(sas) itaati emrettiği gibi O’nun (sas) örnek alınmasını da emretmiştir. Ayet-i kerimede “Ant olsun ki Allah Resûlü’nde sizin için; Allah’a ve ahiret gününe kavuşmayı uman, Allah’ı çokça zikreden kimseler için güzel bir örnek vardır.”buyurulmuştur
Şahsiyetli Müslüman; kâmil imanı,derin ilmi, salih amelleri ve ihlasıyla dünyaya örnek olan eşsiz bir insandır. Ne güzel tarif etmiş sevgililer sevgilisi; “Müslüman, diğer Müslümanların elinden ve dilinden güvende olduğu (zarar görmediği) kimsedir. Mümin de halkın canları ve malları konusunda kendisinden emin olduğu kimsedir.”
Bizleri imtihan etmek için içimizde iki zıt duyguyu yaratan ve bizleri doğru olmaya davet eden rabbimiz şöyle buyurmuştur; “Nefse ve ona düzen verene, ona kötü ve iyi olma yeteneklerini yerleştirene yemin olsun ki,nefsini arındıran elbette kurtuluşa ermiştir. Onu kötülüklere boğan da ziyan etmiştir.” (Şems, 91/7-10) o halde bize düşen dünyanın süsüne aldanmayıp nefsimizin kötülüklerine uymadan doğru bir yaşam sürmek ve neticesinde de kurtuluşa ermek olmalıdır.
Bu vesileyle Mevlid-i Nebi Haftamızın ve Din Görevlileri Haftamızın aziz milletimize, İslam âlemine ve tüm insanlığa hayırlar getirmesini, Filistin’deki kardeşlerimizin kurtuluşuna vesile olmasını Yüce Rabbimden niyaz ediyorum.

Seyfullah ÇAKIR 
( Samsunİl Müftüsü)