Samsun'da her şiddetli yağış sonrası 
yaşanan
su baskınlarının
nedenini sadece 
"iklim değişikliği" ile
açıklamayı;
akıl
ve bilimden
uzak
bir "bahane" olarak
görüyorum...
Kaçak ve çarpık yapılaşmaya
göz yumanlar,
rant için
dere yatakları
ve heyelanlı alanları
imara 
açanlar ile
altyapı
yatırımlarına
harcanacak parayı
"lüzumsuz"  gibi görenler, ihmalkarlıklarını örtbas etmek için
"iklim değişikliği"
bahanesine
sarılıyor...
Yağışların
iklim değişikliğiyle 
arttığı zaten biliniyor da
biz buna karşı
nasıl bir önlem aldık,
onu söyleyen var mı?..
Bu şehirde,
sel felaketi yüzünden
insanlar boğularak
hayatlarını kaybettiğinde,
"Son 100 yılın yağışı"
ifadesini
kullananların hiçbiri;
ölümlerin
dere yataklarının
imara açılmasıyla
ilgili olduğu
gerçeğini söylemedi...
Samsun'da,
11 kişinin
hayatını kaybettiği sel felaketiyle ilgili olarak açılan ve 10 yıl süren davada;
Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü çalışanlarının da aralarında bulunduğu 10 kişi hakkında "kusurun kime ait olduğunun tespit edilemediği" gerekçesiyle beraat
kararı verilmişti...
Bu kararı veren
mahkeme,
bence haklıydı...
Tek suçlu 
bürokratlar mıydı?..
Sonraki yıllarda
Samsun'da
yine su baskınları olmadı mı?..
Ve hep aynı bölgeler
sele maruz kalmadı mı?..
Bunca yaşanmışlıklara
rağmen
ne değişti?..
Yapmayın, etmeyin!..
Terme ilçesi, her şiddetli
yağışta dere taşması sonucu
su baskınlarına
uğruyor da
Çarşamba neden selden
bu kadar 
etkilenmiyor?..
Çarşamba'da da yıllarca
Yeşilırmak
taştığında,
meydana gelen su baskınlarında 
can ve mal kayıpları
yaşanmış; hatta
bu acı tablo
Yıldıray Çınar'ın ünlü türküsünde
dillere pelesenk olmuştu...
Yapılan yatırımlar ve alınan önlemlerle
"Çarşamba'yı
sel aldı"
ifadesi böylece
türküde
kalmadı mı?..
Yeşilırmak gibi güçlü bir 
akarsuya
yatırımla
adeta "gem" vurulması;
"Son 100 yılın yağışı"
söyleminin
bir "fasarya"dan ibaret
olduğunu göstermiyor mu?..
Yatırımlarla
önlem alınması
halinde
su baskınlarının
zararının en asgariye
indiğini
bilmeyen mi var?..
Neredeyse yıllar
boyu
milletin aklıyla
alay edenler, bundan böyle
"bahane" yerine
"çözüm" 
üretmek zorundadır...
Bu milletin canına da
malına da yazık etmeyin!..