Binlerce insanın hayatını kaybettiği ve yaralandığı
depremlerden
yeterince ders çıkardık mı?..
19 Ağustos 1999'daki "Marmara Depremi"
sonrasında,
inşaatta kullanılan çimento, kum 
ve demire
getirilen
standartların yanı sıra,
zemin analizi 
ve "Yapı Denetimi"
konusunda
yaptırımlar
yasallaşmıştı...
Kamuoyunda "Asrın felaketi" diye
tanımlanan
6 Şubat 2023
depreminde ise
bu yasal zorunluluklara rağmen
yapımı birkaç yıl önceye dayanan
binalar, yerle bir olmadı mı?..
Bu büyük felakette,
yıkılmayan yapılar da vardı...
Hatırlayacaksınız,
cam eşyaların satıldığı
bir dükkanın bulunduğu bina yıkılmamış,
o iş yerinde 
birkaç bardak dışında hiçbir şey
kırılmamıştı...
Demek oluyor ki, deprem değil,
yapımında
yasal zorunluluklara uyulmayan
binalar, insanı öldürüyor...
Kuzey Anadolu Fay Hattı'nın yakınında
olan Samsun'un
Ladik ilçesinde
26 Kasım 1943'te meydana gelen
7.2 büyüklüğündeki
depremde,
2 bin 300'e yakın vatandaş
hayatını kaybetmişti...
Devlet, Ladik'i yeniden inşa ederken;
dünya ölçeğinde kabul edilen
değerleri ortaya koymuştu...
Yani, bu depremden ders çıkarılmıştı ama
ya sonrasında...
İlkadım ilçesinin hali ortada...
Atakum'daki bazı mahallelerde
zemin yüzünden
tehlike var...
Canik'te de geçmişten gelen
çarpık yapılaşmaların
izleri var ama zemin sağlam...
Kentsel dönüşüm, bu ilçede
hızla sürüyor...
Deprem konusuna durduk yerde
girmiş değilim, elbette... 
Yüksek İnşaat Mühendisi, Mimar ve Deprem Uzmanı Japon vatandaşı
Yoshinori Moriwaki, ilginç bir uyarıda bulundu:
"Doğu Anadolu Fay Hattı uzun süredir biriktirdiği enerjiyi boşaltmaya başladığından, batıdaki fay hatları tetikleniyor. Batıda bulunan fay hatlarının harekete geçmesi ve Kıbrıs'a doğru ilerlemesini Adana'da yaşanan depremin sebebi olarak değerlendirebiliriz. Kıbrıs'a giden fay hattının tetiklenmesi, Akdeniz Bölgesi'nde depremleri artıracaktır"...
Moriwaki, dünyanın en hızlı hareket eden fay hattının Kuzey Anadolu olduğunu belirtti ve
Türkiye'de en büyük depremlerin Kuzey Anadolu Fay Hattı'nın geçtiği şehirlerde meydana gelmesini beklediğini de sözlerine ekledi...
Deprem Uzmanı Moriwaki,
tehlike beklenen
30 il arasında
Samsun'u saymadı ama
bu iller arasında
Tokat ve Amasya vardı...
1943 yılında
Ladik'teki depremden
önce 1942'de Tokat'ın Erbaa ilçesinde
büyük felaket yaşanmıştı...
Hatırlatmak istiyorum...
Daha 3-4 ay önce,
Tokat'ın Sulusaray ilçesinde
art arda meydana gelen depremlerle
Samsunlular korkulu anlar
yaşamamış mıydı?..
O zaman yapılması gereken iş;
Samsun'da "Yapı stoku"nun
hazırlanması ve
yıkılma ihtimali yüksek olan binaların
tespit edilerek, gerekli önlemlerin bir an önce alınmasıdır...
Bu tespitlerin bir hayli masraflı
olduğunu biliyorum ama hiçbir şey insan hayatından
değerli değildir...
Ne demiştik: "Deprem değil, binalar öldürüyor"...