Dün, "Şikayetleri azaltamazsak"
başlıklı yazımda,
"Özel hastanelerde bir sorun
varsa yasal işlemleri
yapacak olan
İl Sağlık Müdürlüğü ile SGK'dır...
O yüzden,
söz konusu şikayetlerin
ilgili kurumlara
ulaştırılması
gerekir ki,
yasal işlem başlatılabilsin!..
Yoksa,
bu süreç izlenmediği
takdirde,
mesele
 "Çamur at izi kalsın"
öfkesine
dönüşür ve bu da çok sayıda
insanın çalıştığı
kurumları haksız yere lekelemek
olur!..
Bu arada, kurumları içinde
toplantıları
yoğunlaştıran
özel hastane sahip ve yöneticilerine
de seslenmek istiyorum...
Muayene, ameliyat, oda ve
tıbbi malzeme konusundaki
şikayetleri
asgari seviyeye düşürmek için
gereken yapılmalıdır"
demiştim...
Bu yazının ardından 
sağlık sektöründe
yıllarını veren bir arkadaşım,
telefonla arayarak, "Özel hastanelerde sadece vatandaşın değil,
doktor ve hemşirelerin de sorunları var"
dedi ve
konunun
tüm yönleriyle masaya yatırılması
gerektiğini anlattı...
Doktorların Bağ-Kur'lu
yapılması ve
hemşirelerin
mesai sorununun 
sıkıntılı olduğunu
belirten arkadaşım;
devletin
muayene ücretlerini
düşük tuttuğunu da hatırlattı...
Ve son olarak mevcut "Sağlık sistemi"nin
yeni baştan ele alınması gerektiğini,
aksi halde
işlerin daha da karmaşık hale geleceğini
belirterek;
"Sorunlar çözümsüz değil ama
sektör öyle çok büyüdü ki,
hiç kimse buna yanaşamıyor. Çünkü, hem yatırım hem de istihdam açısından özel hastane gerçeği
var ortada" dedi...
Ve ekledi:
"Aşağıya tükürsen sakal,
yukarı tükürsen bıyık"...
Gazetecilik mesleğinin temel esaslarından
biri olan "Fikri takip"
gereği, ben de dünkü yazımla ilgili
gelişmeleri
bugün köşeme taşıdım...
Belki sektörde
başka sorunlar da vardır...
Bilemiyorum...
Ulaştırıldığında
onları da yazarız elbette...
Bizim için
meselenin özü; 
her insanın hayatını kolaylaştıracak
çözümlerin üretilmesidir...
Yani derdimiz;
üzüm yemektir,
bağcıyı dövmek, değil!..