Cumhurbaşkanı Erdoğan,
4 yıl önce
AK Parti Kadın Kolları
Kongresi'nde
şöyle demişti:
"Kadın elinin değdiği, kadın kalbinin adandığı, kadın kararlılığının yöneldiği hiçbir işin başarısız olma şansı yoktur"...
Aynen öyle...
Hayatın her alanında,
kadınların
yazdığı başarı hikâyeleri
var...
Samsun'da
böylesine yürekli
kadınların
sayısı az değil...
Çoğunun
ismini
tek tek saymak
isterim...
Ancak,
birini
dahi eksik yazarsam,
haksızlık
yapmaktan
korkarım...
Her birinin
başarısında
deneyim, disiplin,
gayret
ve emek olduğunu biliyorum...
Samsun'da
üretim ve istihdama
büyük katkılar
sağlayan
iş kadınlarının,
dirayet
ve merhametleriyle
toplumsal duyarlılıkla
gerçekleştirdiği
çok sayıda sosyal sorumluluk projeleri de var...
Bu arada, bazı işletmelerin üst düzey
yönetimini;
kadınlara
bırakan
iş adamlarının
hakkını
da teslim etmek gerekir...
Bu "güven"
duygusu da
boşuna değildir...
Haydi, örneği bizden verelim...
Samsun Medya Grubu
kadrosunda;
Samsun gazetesi
Sorumlu Yazı İşleri
Müdürü Merve İlhan,
samsungazetesi.com.tr
Sorumlu Yazı İşleri
Müdürü Ayşe Çolak,
Samsun gazetesi
Spor Servisi Sorumlusu
Esra
Vural, Samsun gazetesi
Sayfa Sekreteri
Seyhan Demir,
haber merkezinde ise
Feride Sezgin,
Merve Nur Kara ve Necla Kaya,
yazar kadrosunda da
Elvan İlhan,
Sema Nur Türedi
ve Zeynep Ezgi Eren
bulunuyor...
Türkiye'de belki de dünyada;
kadınların üst düzey yönetici olarak
görev yaptığı
böyle bir medya
yapılanması var mıdır, bilemiyorum...
Her şey ortada...
Samsun Medya Grubu'nun tüm mecralarındaki
başarının temelinde;
onların
meslek aşkı, iş titizliği,
olaylara duyarlı ve merhametli bakış açılarıyla
çalışma azmi yatıyor...
Hal böyle olunca,
çalışma ortamı da
saygı ve sevgi
çerçevesinde
imrenilen
bir noktaya ulaşıyor...
Bizler, kadının her şeyi sineye çekmekle değil;
hak ettiği değeri görmesi gerektiği anlayışını,
analarımıza
olan
tarifsiz sevdayla besledik!..
O yüzden kadınların
belirli gün ve haftalar
yerine
her daim hatırlanması ve hakkının
teslim edilmesi
gerektiğine inandık!..
Ve "kadın varsa umut,
kadın varsa
hayat var" dedik!..
Kadınların,
Allah korkusu olmayan
gözü dönmüş birtakım caniler tarafından
katledilmediği,
evlat acısı
çekmediği, itilip kakılmadığı,
işinin ve aşının
olduğu bir toplumda,
aileleriyle birlikte mutlu ve huzurlu olarak
"baş tacı" edildiği
bir dünyada
hayatlarını sürdürmelerini istedik...
Böyle olduğunda,
"çağdaş toplum"
anlayışını
hakim kılabilirdik...
Kadın elinin değdiği
merhametli bir dünya özlemiyle,
günlerini kutluyorum...
