Cumhurbaşkanı Erdoğan, 109. Dönem Kaymakamlık Kursu Kura Töreni’nde;
düşene vurmanın, ezilene zulmetmenin, mağdurların feryadına kulak tıkamanın Türk milletine ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne asla yakışmayacağını
belirterek,
yıllardır tekrar ettiği
"Kibir" konusuna vurgu yaptı...
Kaymakamların ihtiyaç sahibini, mazlumu, mağduru ve garip-gurebayı bulup, derdiyle hemdert, hemhâl olmaları gerektiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Görev yaptığınız mahalde sosyal, kültürel ve ekonomik kalkınmayı koordine edecek, vatandaşın talep ve şikâyetlerine 24 saat kapınızı açık tutacaksınız. Bu çok önemli. Kibir, asla sizin semtinize uğramayacak" dedi...
Bence, bu bir "Kızım sana söylüyorum, gelinim sen anla"
demekti...
Erdoğan'ın
"Kibir" konusunda
geçmişteki
ifadelerini
"Google"da taradım...
5 yıl önce, 7 Aralık 2019'da
İstanbul Haliç Kongre Merkezi'nde,
"Türkiye Sevdasıyla Yaşımız Hep 18"
temalı danışma meclisinde,
"Makamın gücüne, imkanlarına güvenerek gönül kıran, insanları rencide eden, vatandaşa tepeden bakan kibir abidelerinin bu davada yeri olmaz. Yolsuzluğu, haksızlığı, çalıp çırpmayı hiç saymıyorum bile. Bu tür vasıflardaki insanların kapımızdan içeri girmesi dahi bizim için züldür"
demişti...
Erdoğan, 19 Temmuz 2021 tarihindeki
Erzurum ziyaretinde;
kibir, büyüklenme, böbürlenme, vatandaşlarla arasına aşılmaz duvarlar örmenin 'kendilerine yakışmayacağını' söylemişti...
Cumhurbaşkanı
Erdoğan, 3 Nisan 2024'teki
AK Parti MYK'da da
"Kibir" vurgusu yaparak,
"Ya hatalarımızı görerek kendimizi toparlarız ya da güneşi gören buz misali erimeye devam ederiz"
ifadelerini kullanmıştı...
Yani, Erdoğan'ın
"Kibir" vurgusunun
muhatabı,
kaymakamlar değildi...
Biz bu şehirde,
kibirli bakan da gördük, milletvekili de...
Hepsi değil ama
burnundan kıl aldırmayan
ve her yaptığının onaylanmasını isteyen
sıradan bir işçiyle bile
egosu yüzünden
tartışan belediye başkanlarını da gördük!..
Erdoğan'ın "Kibir" konusundaki
hassasiyeti boşuna değil...
Halkı kaybetmek demek,
iktidarı kaybetmek demektir...
Ancak, Erdoğan sayesinde
bu mevkilere ulaşan birtakım
"Kibir abideleri"
kerameti kendilerinden bilince,
egoları "Tavan" yaptı haliyle...
Erdoğan'a ve partiye zarar
veren
bu durumun ortadan
kalkmasının yolu var elbette...
Milletvekili ve belediye başkan adayını
parti tabanı belirlediğinde,
görelim bakalım kim afra-tafra
yapabilecek?..
Bu sorun, bütün partilerde
yaşanıyor aslında...
Çünkü, tek belirleyici lider olunca,
halkın
gönlü yerine
liderin
gözüne girmek
tercih ediliyor...
Tersi uygulamada,
seçimden hemen sonra
yeniden o makama gelmeye
heveslenenler
bir daha vatandaşa tepeden bakabilir mi?..
Kibir hastalığının
tedavisi bu bence...
Necdet Uzun yazdı: Kibir hastalığı...
Necdet UZUN
Yorumlar