Kutsal görevlerine karşın, her gün saldırıya uğrayan, hasta yakınları tarafından taciz edilen, düşük ücretleri bir türlü iyileştirilmeyen hekimler çözümü, yurt dışına gitmekte buluyor.
Son olarak Şanlıurfa’nın Viranşehir ilçesinde özel bir tıp merkezinin acil servisinde görevli doktor Şeymuz Baraj, kendisine yönelik saldırı üzerine görevinden istifa etti, tutuklanan saldırganlar da kısa sürede cezaevinden çıktı. Gözü dönmüş 4 saldırganın serbest kalması, bardağı taşıran son damlaydı aslında. O tahliyeyle olası saldırılara bir anlamda çanak tutulurken, sağduyudan yoksun şiddet yanlılarını cesaretlendirdi.
Bu denli net vahşi olay ortada iken, hekimin “sıraya girin “ diye uyardığı sanıkların aç kurtlar gibi saldırısı kameralara yansımışken; ellerini kollarını sallayarak salıverilmeleri, toplum vicdanını incitti.
En küçük hastalıkta bile koşarak sağlığımızı emanet ettiğimiz, mesai kavramı olmaksızın özveriyle çalışan hekimlerimizi göz bebeğimiz gibi korumamız gerekirken, ne yazık ki her gün böylesine utandıran tablo ile karşı karşıya kalıyoruz.
Çığırından çıkan ve verilen sözlere rağmen saldırgan rezil insanlara karşı ağır yaptırımların hayata geçirilmesinin sürekli ötelenmesi, hekimleri iyiden iyiye usandırdı. Ücretlerinin günün koşullarına göre iyileştirilmemesi de hekimleri mesleğini bırakma ya da yurt dışına gitme aşamasına getirdi.
Son dört yılda güç çalışma koşulları nedeniyle 7 bini uzman, 13 bin 500 hekim ve asistan kamudan istifa edip yurt dışına gitti. Alanında uzman olan doktorlar, çözümü çeşitli ülkelere göç etmekte buldu.
Hekimlere karşı artan şiddet ve yetersiz ücret, tıp fakültelerine olan ilgiyi oldukça geriletti. YKS sınavlarında çok başarılı olan ve derece yapan öğrencilerin gözde mesleği hekimlik yerine, artık bilgisayar ve yazılım mühendisliği. Oysa hekim sayısı yetersiz ve çok sayıda yenilerine gereksinimi var ülkenin.
Şiddet, taciz, bunaltan uzun nöbet ve yetersiz ücret gençleri hekim olmaktan soğutuyor. Ne yapıp etmeli doktorluk yeniden birinci tercih haline getirilmeli. Zira toplum sağlığının olmazsa olmazıdır onlar.
Bir alanda uzman hekim kolay yetişmiyor. 6 yıllık ağır bir eğitimin ardından Tıpta Uzmanlık Sınavı’nda (TUS) başarılı olanlar asistanlığa geçiyor, yetkinliklerine göre profesörlüğe dek uzanabiliyor. Yani uzman bir hekim olabilmek çok zor ve uzun emekle, eğitimle olası. Bu nedenle insanlığa hizmete kendini adamış tıp insanlarına sahip çıkmak, kollamak zorundayız.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, ücreti artırmaya ilişkin Ek Ödeme Yönetmeliği’nin yurt dışına gidişleri azaltacağını savundu. Lakin bakanlığın yayınladığı yönetmelik Genel Sağlık-İş tarafından “hukuka aykırı” olduğu gerekçesiyle yürütmenin durdurulması için Danıştay’a taşındı. Hekimler ve sendikalar bu yönetmeliğin yaralarına merhem olmayacağı görüşünde...
Hekimlerin göçü…
Şükrü Karaman
Yorumlar