CAMİLERİN MÜŞTEMİLATI ( kısımları )
1-Harim bölümü: Burası camiye ait duvarlarla çevrili ağaçlı ve çimenli dış avludur.
Harim bölümü, cami avlularına yine en uyumlu şekilde ve mükemmel bir ahenkle ağaç dikilmesi ve çevrenin yeşillendirilmesi önemliydi. Ağaç ve çimlerle bir parkı kıskandıracak şekilde tanzim edilirdi.
Harimin bu bölümüne muhavvata da denir.
Harimin, caminin kıble tarafına gelen kısmına o devre göre saygıdeğer kişilerin mezarlarını bulunduğu bir bölüm vardır ki buraya hazire denir.
Hazire: Genelde cami, medrese binasının bahçesinde yer alan, yaptıranın veya ilişkisi olanları caminin kıblesinde etrafı duvarla veya parmaklıklarla çevrili küçük bir mezarlıktır. Ayrıca arasta bölümüne de bu bölümden geçilir.
2 -Harem bölümü: Osmanlı camilerinde ortasında genellikle şadırvan bulunan iç avluya denir. Bu iç avlunun ortasında bol su akan havuz veya çevresi musluklu duvarlarla çevrilmiş abdest alma yerleri vardır. Buraya şadırvan denir.
Revak: Üstü örtülü, önü açık galeri ya da kemer altlarına denir. Revakların genellikle ön yüz
kemerli ve açık, arkası duvarlı, üstü tonoz, kubbe veya düz tavanla örtülüdür.
Diğer adıyla sundurma: Önünde kemerlerle bağlı bir sıra sütun ya da ayağın yer aldığı arkası bir duvarla çevrili üzeri kubbe ya da tonozla örtülü galeri.
Şadırvan bulunan avluya harem-i şerif de denir. Caminin iç avlusunda cemaatin abdest alması için yapılmıştır. Şadırvanların camilerin iç avlularına yapılan üstü açık veya kapalı şekilleri vardır. Osmanlı mimarisinde, daha çok kervansaray ve medrese yapılarıyla cami şadırvanlarında revaklar görülür.
Tuvalet: Avluda yer alan eski taşlı ve yeni taşlı tek veya birçok bölümlü ayakyolu vardır.
Galeri: Üstü kapalı uzun koridor
Sertak: Revak kemerinin kapıya rastlayan orta bölümü daha geniş ve kemeri de daha yüksek olur ki, buna sertak denir.
Taç kapı: Büyük bir yapının ana girişinde yer alan, zengin biçimde süslenmiş anıtsal girişine denir. Taç kapı ’ya “Portal ”da denir.
3 - Sahın: Camilerde ibadet için ayrılmış bölümdür. Bir sahında, ortadaki büyük kısma “ana sahın” ya da “Kubbealtı sahnı”; yan kısımlara “sağ ve sol sahınlar”, arka kısma da “arka sahın” ismi verilir.
Askı Topu: Camilerde kubbelerden aşağıya süs olarak sarkan zincirler ve kandilliklerle veya yumurta biçiminde, ucu püsküllü çini veya ahşap toplara verilen addır. Askı topuna “Süs askısı ”adı da verilir.
Kıble Duvarı: Camilerde mihrabın bulunduğu, kıble yönüne bakan duvara denir.
Kıble duvarının diğer bir ismi de “mihrap duvarıdır.”
Kavsara: Mihrap ve kapı girişlerinin üzerinde yarım kubbe gibi olan yerlere denir.
Mihrap: Camilerin kıble duvarında bulunan ve imamın namaz kıldırırken durması için ayrılmış girintili kısma denir. Mihrap, camilerde ilk kez 8. yüzyılda uygulanmaya başlamıştır. Şam’daki Ümeyye camisinin dört mihrabı var. Dört mezhebe göre ayarlanmış.
Minber: Camilerde hatibin yarısına kadar çıkıp hutbe okuduğu, merdiveni ve üstü külahlı bir sahanlığı olan cami elemanıdır. Minberler eski camilerde ahşap veya taştan yapılır ve korkulukları bir dantel gibi işlenirdi. Minberler, mescitlerde bulunmayan dini mimari öğeleridir. Yine Ümeyye camisinde dört mezhebe göre yapılmış dört minberi var.
Vaaz Kürsüsü: Camilerde genelde sol kısımda yer alan vaizlerin vaaz verdikleri kürsüye denir.
Revzen: Bir çeşit alçı penceredir. Camilerde genellikle pencerelerin iç ve dış yüzlerine birer revzen yerleştirilir. Bunlardan içeriye yapılan nakışlı ve renkli camlarla süslü olanlarına “içlik”, normal camlı olan dıştakine ise “dışlık” adı verilir.
Müezzin Mahfili: Namaz esnasında, müezzinlerin imamın tekbirlerini arka saflara işittirmek için tekrarladıkları yere denir. Bunlardan bazıları zeminden birkaç karış kadar yüksek bir sofa halinde, bazıları da 2-3 metre yüksekte olup, kâgir olanları mermer ayaklar üzerine, ahşap olanlar da ahşap direkler üzerine oturtulmuşlardır.
Fevkaniye: Osmanlı camilerinde ana mekânın çevresinde yer alan galeri niteliğindeki katlara denir. Bunların bir kesimi Hünkâr Mahfili olarak kullanılabildiği gibi, kadınların namaz kılmasına da ayrılabilir. En üst tabaka kubbe eteğini izler. Burası ancak tek kişinin dolaşabileceği nitelikte bir şerittir.
Fevkaniyeler in diğer bir ismi de “Tabakadır.
Maksure: Camilerde padişahların namaz kılmalarına ayrılmış, özel kapısı ve merdiveni olan yüksekçe yer.
Hünkâr Dairesi: Büyük camilerde padişahın abdest almasına ve dinlenmesine ayrılmış küçük yapıdır.
Hünkâr Mahfili: Osmanlı camilerinde padişahların namaz kılmaları için ayrılmış özel kapısı ve merdiveni olan parmaklıklı yüksekçe yere denir. Hünkâr Mahfilleri, tüm camilerde bulunmayıp, genelde padişahın namaz kıldığı camilerde yapılmışlardır.
Kadınlar Mahfili: Kadınların namaz kılmaları için ayrılmış genellikle caminin üst katında bulunan bölüme denir.
CAMİLERİMİZDEN GEREKTİĞİ GİBİ HİZMET ALABİLİYOR MUYUZ? (2)
Cemal Özdemir
Yorumlar