Samsunspor Basketbol Takımı'nın
SAMPA ile sürdürdüğü
temaslar, sonuç vermeyince;
"Şaşkınlık"
ifadesi ortaya çıktı.
Şimdiye kadar, başka kaynaklarla
temas
kurmayanlar için
bu sonuç doğal olması gerekirdi.
Oysa, Samsun'da basketbolu
yaşatmak için elini taşın altına koyan
kurumlardan
Zorlu Koleji'nin talebi vardı. Nedense
şaşkınlık yaşandıktan sonra dönüldü.
Geçen yıl yeni dernek yönetimi oluşturulurken,
basketbolu yaşatma şartıyla Yüksel Yıldırım'ın onayı
alınarak,
bir yapı kuruldu,
Süper Lig'e çıkıldı. Başarısız transferler ve muhtemelen ciddi bir borçla takım küme düştü.
Dernek yönetiminde bulunanlar ise
çare bulma çabası içinde değil.
Basketbol Süper Lig'de
başarısızlık devam ederken, takım genel menajeri Emre Ekim ile önümüzdeki 2 yılı kapsayan yeni bir sözleşme yapılmıştı. Bu sözleşmeye göre,
TEFE-TÜFE içeren maddelerle oynanmamış iki yılın sözleşmesinde, 5-7 milyon arası bir rakamın
ortaya çıktığı iddiası var.
Başarısız olunmuş
bir sezon sonrası böyle ağır bir sözleşme neden yapılmıştır?
Basketbol takımları yazılı olmasa da etik kurallar çerçevesinde genel menajerlerini şehrin spor adamlarından seçer ve maliyeti en düşük olur.
Mevcut genel menajere ev, araç tahsis edilmiş durumda 4 yıldan beri.
Ve bunu dernek ödemekte.
SAMPA ile yapılan görüşmelerde en büyük engel,
yine genel menajerin tek yetki istemesi olduğu öne sürülüyor.
SAMPA bunu kabul etmeyip,
kendi Staff ekibini kurmak istedi ve böylece
1 aydır olan görüşmeler sonlandırıldı.
Bu arada,
takım SAMPA'ya
verilirken, derneğin tüm borcunu yine dernek yönetimi üstlendi. Muazzam bir çelişki değil mi?
Yine Samsun’da diğer Samsunspor ve basketbol sevdalılarına, "anlaşma yapıldı" deyip tekliflerin göz ardı edilmesi
yanlış bir stratejiydi.
Sonuçta,
ekim ayında başlayacak lig için çok geç kalındığından
yatırımcı sponsor bulmak zorlaştı.
Tek çare desteğini hiç esirgemeyen
Başkan Yüksel Yıldırım ile
Büyükşehir Belediye Başkanı Halit Doğan'ın
takıma sahip çıkmasıdır.
Yoksa yazık olacak!