Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) dünya genelinde milyonlarca çocuğu etkileyen, karmaşık bir nörogelişimsel bozukluktur. Bu bozukluğun tedavisinde bilimsel olarak kanıtlanmış yöntemler arasında genellikle ilaç tedavisi, davranışsal terapiler ve eğitimsel destekler yer alır. Ancak, son yıllarda bazı alternatif tedavi yöntemleri popülerlik kazanmaya başlamıştır. Ne yazık ki, bu yöntemlerin birçoğu bilimsel temelden yoksun olup, ailelere kesin çözüm vaatlerinde bulunmaktadır. Bu durum, çocukların ve ailelerin yanlış yönlendirilmesine, zaman ve kaynak kaybına yol açmaktadır.
Özellikle ilaçsız tedavi yöntemlerinin kesin çözüm olarak sunulması, DEHB gibi karmaşık bir bozukluğu anlamada ve yönetmede ciddi bir yanılgıya neden olabilir. DEHB’nin nedeni, genetik, biyolojik ve çevresel faktörlerin etkileşimiyle şekillenen karmaşık bir yapıya sahiptir. Bu durum, tedavi sürecinin de çok boyutlu ve bireye özgü olması gerektiğini göstermektedir. Tek bir yöntemle, üstelik bilimsel geçerliliği olmayan bir yaklaşımla, bu bozukluğun kesin olarak tedavi edileceğini iddia etmek, hem etik dışı hem de gerçeklikten uzak bir yaklaşımdır.
Elbette ki, her çocuğun durumu farklıdır ve her tedavi yöntemi her çocuk için uygun olmayabilir. Ancak, bilimsel temelli yaklaşımlar ve tedavi protokollerine sadık kalmak, hem çocukların sağlığı hem de uzun vadeli başarıları için kritiktir. İlaçsız tedavi yöntemleri arasında meditasyon, diyet değişiklikleri, doğal takviyeler gibi alternatifler sunulsa da, bu yöntemlerin hiçbiri tek başına DEHB semptomlarını tamamen ortadan kaldıracak bir etkiye sahip değildir. Ayrıca, bu yöntemlerin bazıları, eğer yanlış uygulandığında veya gereksiz yere öncelik verildiğinde, çocukların ihtiyaç duydukları etkin tedaviyi almalarını engelleyebilir.
Psikolojik danışmanlar olarak bizler, ailelerin bu tür vaatlere karşı uyanık olmalarını ve çocukları için en doğru tedavi seçeneklerini değerlendirmelerini sağlamakla yükümlüyüz. Ailelerin, herhangi bir tedavi yöntemine başlamadan önce bu yöntemlerin bilimsel geçerliliğini sorgulamaları ve alanında uzman profesyonellerle iş birliği yapmaları büyük önem taşır. Unutulmamalıdır ki, DEHB yönetiminde başarılı olmak, multidisipliner bir yaklaşım ve bilimsel kanıtlara dayalı tedavi seçeneklerini içeren bir süreci gerektirir.
Sonuç olarak, DEHB gibi karmaşık bozuklukların yönetiminde bilimsel olmayan yöntemlerle kesin çözüm vaat eden yaklaşımlar, ailelere sahte umutlar sunar ve çocukların sağlığını riske atabilir. Bilimsel dayanaktan yoksun tedavi yöntemlerine karşı dikkatli olunmalı ve bu konuda bilinçli tercihler yapılmalıdır. Çocuklarımızın sağlığı ve geleceği, doğru bilgi ve profesyonel rehberlikle şekillendirilmelidir.

Uzman Psikolojik Danışman / Özel Yetenekliler Uzmanı
Tuğçe GÜNDÜZ YILMAZ