Atakum yeşiliyle, deniziyle, kumsalıyla, ekolojik alanlarıyla hepimiz için çok kıymetli bir yaşam alanıdır. Ne yazık ki bizlerin de yaşam alanı olan bu muhteşem doğa harikası çevre, akıldan- bilimsellikten uzak, rant uğruna yok olma tehlikesiyle karşı karşıya.
Samsun kamuoyu ve sosyal medyadan takip eden siz değerli hemşehrilerim, burada sürdürülmeye çalışılan mücadelenin eminim farkındasınız. Dünyanın, ülkenin ve kentin gündeminin-önceliklerinin sürekli değiştiği yaşadığımız bu iklimde, süregelen mücadelelerin geri planda kalabilme ihtimalini varsayarak sizlere yeniden bir hatırlatma yapma ihtiyacı duydum.
Atakum Kurupelit Marina, malumunuz daha önceki Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Mustafa Demir döneminde doldurulmak istenmiş ve çalışmalar başlatılmıştı. Yine maalesef devam eden  çalışmalar  halkı, kamuoyunu, bilim çevrelerini takmaz, dinlemez bir tavırla sürdürülmüştü. Sayın Mustafa Demir dışında çoğu siyasi ve bürokratik çevrenin bu konuya sıcak bakmaması, hatta karşıtlığının olması, bir kısım çevrelerde Kurupelit Marina’nın doldurulması projesinin Mustafa Demir’in kişisel bir tercihi olduğu izlenimi yaratmıştı. 
Aradan bir yerel seçim geçti. Sayın Mustafa Demir artık Büyükşehir Belediye Başkanı değil. Yerine Sayın Halit Doğan yeni başkan seçildi ve göreve gelmesinin üzerinden daha çok kısa bir zaman geçti. 
Sayın Başkan kendi düzenini kurmaya çalışıyor ve eminim birçok sorunla boğuşuyor, bu zorluğun farkında olarak kelimeleri seçerek yazıyorum.
Takip ettiğimiz üzere, Çevre ve Şehircilik Bakanlığının Kurupelit Marina’nın doldurulmasına ilişkin imar değişikliği ve Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) süreci hız kesmeden devam ediyor. 
ÇED sürecine ilişkin bir değişiklik olmazsa 4 Haziran 2024 Salı günü Saat 11.00 ‘da Kurupelit Düğün Salonu’nda Halk Toplantısı yapılacağı bilgisini şimdiden duyurmuş olayım, buraya katılım ve katkı önemli.
Görüldüğü üzere Sayın Mustafa Demir gitti ancak tetiklediği süreç, halen devam ediyor. 
Sayın Halit Doğan, evet çok yeni ancak bu konuya ilişkin tutumunu acilen göstermesi gerekiyor.
Sahilde yaşanacak tahribata, Atakum’un kumsallarının yok olmasına,
balıkların, kuşların, su samurlarının, kum zambaklarının yok olmasına kadar giden çevre yıkımına,
Kurupelit Marina çevresinde oturmuş yerleşik hayatın, gelişmiş sosyal ve ekonomik ortamın bozulmasına,
Ekonomik krizin tam da ortasında kamudan milyon dolarların kamunun yararı olmamasına rağmen harcanmasına,
Bilimsel raporların, konuya ilişkin bilim insanlarının görüşlerinin, mahkeme kararlarının dinlenmemesine,
Dereköy Balıkçı Barınağı gibi yaşanan olumsuz deneyimlere,
Bana göre ise yukarıda yazılanların tamamı kadar önemli olan “Halkın, tüm kamuoyunun rızası olmaksızın ısrarla devam edilmesine” ilişkin Sayın Halit Doğan ne düşünüyor?  Sanırım bütün kamuoyu bunu merak ediyor.
Nitekim Kurupelit Marina Dayanışması, yeni kurulan Samsun Denizcilik ve Kıyı Koruma Derneği, Samsun’da çevre adına mücadele veren Samsun Çevre Platformu ve bütün demokratik kitle örgütleri kente ve kent yaşamına ilişkin mücadelelerini sürdürmeye kararlı görünüyor.
Aslında, akıl ve bilim, hukuk çerçevesinde; merkezi, yerel yönetim ve toplumu temsil eden demokratik kitle örgütlerinin ortaklaşarak bu ve benzeri sorunları çözebilme ihtimali çok da uzak değil, sonuçta aynı kentin evlatlarıyız.
Yeter ki içtenlikle bir arada olunsun...