“Yazsan olmuyor, yazmasan olmaz”

“Sussan olmuyor, susmasan olmaz”

Bir borsa çılgınlığıdır gidiyor.

Bir yıl önce çöken kripto para piyasası öncesinde de durum böyleydi. O kadar ki çöküşü ve düşüşü görmelerine rağmen, fırsat sanıp elindeki avucundakini yatıranlar oldu. Kripto para piyasasına paralel olarak sanal ve niyet içeren ICO’la ile henüz ne için nasıl kullanılacağı belli olmayan NFT’lere insanlar deli gibi saldırdı adeta.

Hele ICO’lar çok ilginçti!

Niyet ile hareket eden ve projelerini sanalda tanıtan sözde projelere hiçbir mali/resmi bağlantı olmadan projeye özel ve piyasadaki hazır, içi boş kripto paralarla sanal yatırımlar yapıldı.

O kadar ki insanlar ICO’ların yerleşik risk sermayesine dayalı finansmanın yerini alma potansiyeline sahip olduklarına inandırıldı.

Sonu?

Hüsran!

Boğa sezonu, ayı sezonuna dönüşünce paralar ve umutlar hızlı bir şekilde yok oldu.

***

Kripto para piyasasında cüzdan açmaya, cüzdana para aktarmaya, uygulamalar üzerinde al/sat işlerine alışan kullanıcılar bu kez yönünü borsaya döndü.

Zaten millet olarak borsayı bir yatırım alanı yerine “oyun alanı” olarak gördük hep!

Adına da “borsa oynamak” gibi dünyada bir örneği olmayan bir isim verdik.

Oyun!

Kriptocular oldu mu size borsacı!

Borsacılar zaten vardı!

Oldu mu sana 3,5 milyon Borsa İstanbul yatırımcısı!

Hele son hafta 100 bin yeni yatırımcı eklendi.

Bu bir rekor.

Enflasyondan kaçan, dolardan sıkılan, mevduatta sıkışan, üretim riski alamayan, paradan hızlı para kazanmak isteyen; yüksek riski ve piyasa dalgalanmalarını düşünmeksizin borsaya dalıyor.

Çay ocaklarında düne kadar beygir koşturanlar bile borsa/hisse konuşur oldu.

Kartını patlatan, maaşını alan, bilezik bozduran, son bir atım barutu olan borsaya koşuyor.

Şirket arzları, yeni projeler, “-cak”lar, “-cek”ler bir kaos var.

Öyle ki borsa tarihinde bir ilk olarak; şirket hisselerindeki hareketliliğe şaşıran patron hisselerin iki katına neden yükseldiğine anlam veremediğini basına açıklıyor ve önümüzdeki süreç için uyarıyor ama nafile!

Bu süreçleri denetlemesi ve düzenlemesi gereken kurumlar, duruma ne kadar hakim veya müdahil olacaklar mı bilinmez ama bu gidiş iyi değil.

Borsa tarihinde bazı piyasa yapıcılarının bir araya geldiği büyük getirilerle yatırımcı avına çıktıkları ve sonunda mağduriyetlerin yaşandığı birçok örnek var.

Borsayı oyun gibi vur-kaç yeri değil de gerçek bir yatırım alanı olarak görün. Görün ki borsadaki köklü ve uzun vadeli iyi hisselere yatırım yapın.

Son olarak “Bedava peynir fare kapanında olur”!

Dostane bir tavsiye; bir yerde kısa vadede kolay ve zahmetsiz paradan bahsediliyorsa hızlıca orayı terk edin!

Sonra ahlar vahlar fayda etmez, siz de silkelendiğinizle kalırsınız...