Aklın bir numaralı düşmanı paniktir. İşte tam da bu yüzden panik yaptığınızda hayati organınızı kullanamaz duruma gelirsiniz. Normalde basit bir şekilde yapacağınız herhangi bir şeyi, panikleyerek yapamazsınız. Kitlenir kalırsınız. Ve o panik halinde yaptıklarınızdan dolayı çoğu zaman pişman olursunuz. Üzülürsünüz ve hatta kendinize kızarsınız. Rusya, Ukrayna savaşının patlak verdiği bugünlerde içten içe bir panik havası yaşanıyor. Ticari faaliyet yürütenler ise bu panik havası nedeniyle “acaba şimdi ne olacak?” diye sormaya başladı. Yani acaba yeni bir kriz mi başlıyor paniği başladı. Aslında soru yanlış değil, ama doğru soru da değil. Yeni kriz mi başlıyor sorusu yerine, 'savaş başladı, acaba benim yapmam gereken bir şey var mı?' sorusu size, işinize ve aklınıza daha doğru mesajları verecektir. En ufak bir meseleden onlarca kriz yaşamış ve halen daha yaşamaya devam edenlerin bu kaygıları yaşaması, elbette normaldir. Ancak bunun size en ufak bir faydası yoktur. Önerim, işinizi paniğe sakın komşu yapmayın. Özellikle reklam, tanıtım, pazarlama ve satış faaliyetlerinizi biraz daha disiplin altına alın. Ancak asla durdurmayın. Panik ve kriz anında ilk vazgeçilecek olan başlıklar reklam, tanıtım ve pazarlama başlıkları değildir. Genelde yapılan bu hata, işlerin daha da dibe çekilmesine neden olmaktadır. İndirim yap, kampanya yap, sürpriz yap ama yap. Aksi halde işine en büyük darbeyi sen vurmuş olursun. İşine ve emeğine bunu yapma. Krizler fırsat yaratır mı? Yaratsa bile bu fırsatlar bizleri bulur mu bilmem. Bildiğim tek şey, panik halinde asla işinizle ilgili kararlar vermeyin...