Kanal S ekranlarında Gürkan Sarıkaya ile Günaydın Samsun programına konuk olan Obezite ve Metabolik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Volkan Kınaş Kanal S ekranlarında, "Obezite nedir?, Obezite nasıl anlaşılır?, Obeziteden kurtulmanın alternatif yolları, Obezite tedavisinde ameliyat süreçleri, Obezite tedavisinde beslenme, Obezite tedavisi en çok hangi ülkelerde talep görüyor?" sorularını yanıtladı

OBEZİTE NASIL ANLAŞILIR?

Kendi küçüklüğümüze gidelim bunda 20-30 sene önce bu kadar fazla obezite yoktu çok nadir parmakla gösterirdik. Bir kişi vardı yoktu ancak yaşam biçimi toplumun sosyokültürel değişimi anne babanın çalışmasından ötürü gençlerin biraz ekonomik özgürlüğe ulaşması fast food tarzı beslenmenin hayatımıza girmiş olması paketli gıdanın hayatımıza girmiş olması hatta çalışan insanlarda da hızlı yeme alışkanlığının olması obeziteyi de beraberinde getirdi. Şimdi ben Türkiye’ye bakarken önce Avrupa’ya bakıyorum biz 2000’li yılların başında Ankara’da konuşurken hocam Amerika’ya gitmiş ve bir hafta on gün kalmıştı geri geldiğinde bize şöyle söyledi ‘’çocuklar her yerde obezite cerrahisinden bahsediyorlar insanlar obezite nedeni ile ameliyat oluyor.’’ bu dediğim 20 yıl öncesi. Biz böyle dinlerken tabi benim temel işim kanser cerrahisiyim o zaman. Biz o zaman dinlerken hocayı masal gibi biraz ütopik gibi gelmişti ama bugün geldiğimiz nokta artık o kadar yaygın ki bakın ben 2010’ların başında obezite cerrahlığı yapmaya başladım 10 küsür yıldır da belli bir seviyeye getirdim. Dünya’nın her yerinden hasta alıyorum ve kabul ediyorum yani benim Dünya üzerinde hasta kabul etmediğim bir ülke kalmadı desem riya olmaz. Realite şu 15.000 tane ameliyat yaptım çok mu yaptım çok yapmadım en az 55.000, 150,000, 255,000 tane da var yetişebilmeniz mümkün değil çünkü beslenme alışkanlığı değişti yani fast food beslenme değişti paketli gıda hayatımıza girdi hareket kabiliyetimiz azaldı. Bakın çocuklarımızı sokağa salmamak koruyucu aile açısından söylüyorum bunun var oluşu bile bizim çocuklarımıza obeziteyi getirdi aman sokağa çıkmasın parka gitmesin düşer bizde küçükken gittik parka düştük kalktık ama obez bir toplum olmadık. İşin nihayeti temelinden çok fazla hastalığı barındıran bir rahatsızlık. Bakın Dünya Sağlık Örgütü son yedi sekiz yıldır hep obezite anlatıyor obezite ile savaşın mücadele edin diyor. Baktığınız zaman Dünya Sağlık Örgütü ve Bakanlıklar devlet birimleri sağlığa biraz daha sosyoekonomik açıdan bakar yani ben obezite hastasını ameliyat ettirsem ne kadar harcıyorum ettiremesem bana ne kadar maliyeti ne kadar olur diye hesaplar. Buraya baktığınızda benim obezite ameliyatı yaptığım hastam çoğu hastalıktan kurtuluyor, bütün kullandığı ilaçlarda kurtuluyor. Güçlü, güvenilir iş gücü ortaya çıkıyor özgüveni yüksek depresyondan kurtulmuş bir birey ile karşı karşıya geliyorsunuz. Obezite kanserin bile temelinde olan bir rahatsızlık. Bütün bunları ortadan kaldırdığınızı düşünün tamamını yok ettiğinizi düşünün devlet gözü ile baktığınızda inanılmaz karlı bir iş hasta açısından baktığınızda gece horlayan, çorabını giyemeyen, ayakkabısını bağlayamayan beraberinde akciğer, kalp hastalıkları bekleyen bir bireyden bahsediyorum. Ameliyatını yapıyorsunuz bu kişi bu rahatsızlıkların hepsinden kurtuluyor. 

OBEZİTEDEN KURTULMANIN ALTERNATİF YOLLARI

Ameliyattan aşırı bir korku varsa o zaman mide botoksu veya mide balonu var ama bunlar cerrahi alternatif yöntemler değil bunlar tamamen hedefi 10-15 kilo kaybı olan kişilerde kalıcılığı garanti etmez. Kilo kaybını sağlayan unsurlar diyete yardımcı olan teknikler diyet yapmanıza yardımcı olur ama asla cerrahi bir müdahale gibi kalıcılı kilo kaybını size vaat edemez vaat ederse size yanlış bilgi verilmiş olur. Şimdi mide balonu ve mide botoksu dediğimizde her ikisi de hedef kilo kaybı aynı ise mide balonunda vücuda yabancı bir cisim koymak insanı biraz daha rahatsız edici oluyor çok buraya yanaşmıyoruz botoks daha çok ön planda ama kimi hastamız özellikle bu aralar çok reklamlardan görüldüğü için mide balonu soruluyor çok maliyetli hasta için ve diğer tarafından botokstan daha üstün bir yanı yok cerrahiden daha maliyetli ben çok bu furyaya kapılmasını tavsiye etmiyorum. Kesinlikle ameliyat olmak istemiyorsanız sıkı bir diyetisyen ve egzersiz programı ama egzersiz programı tecrübeli ellerde ve mide balonu ve botoksla destek verilebilir.

OBEZİTE TEDAVİSİNDE AMETLİYAT

Tabi ameliyata gelen hastalarda  önce bir ameliyat yöntemine karar veriyoruz diyoruz ki bizim farklı operasyonlarımız var hangisini yapalım burada birlikte karar verirken de hastanın sorusu hep şu oluyor hocam siz hangisini tercih ederdiniz ve ya siz hangisini diyorsanız o olsun diyorlar hep bir teslimiyet ile gelir ve hekime güvenirler biz onlara doğru yöntem olmadığını size göre bir doğru yöntem var diyoruz çünkü senin beslenme alışkanlığın yaşam tarzın ek hastalıkların bütün bunlar senin için doğru yöntemi belirliyor biz kendi akrabamızın içinde tüp mide ameliyatı yaptıklarımız ve ya by pass ameliyatı yaptıklarımız var birilerini çok seviyoruz birilerini çok sevmiyoruz diye değil yaşam tarzınıza göre doğru ameliyatı birlikte seçiyoruz. Birine karar verdiğimiz bu yöntemden sonra ameliyat aşamasına geçiyoruz ameliyat yaklaşık 30-40 dakika süren hastanede 2 gece yatış gerektiren ameliyattan 2 saat sonra ağrıların bittiği ertesi gün ise yiyip içe bilmeye başladığımız. Bir sonraki gün sadece kontroller için hastanede tutuyorum tedavilerde büyük ihtimal bitmiş oluyor. Bu ameliyatlar kapalı yöntemle de yapılabiliyor kapalı yöntemle yapılanlar insanların hayata dönüşünü hızlandırır zaten ölçüsü budur. Dolayısı ile bunun hastalara birtakım katkıları oluyor daha az yara izi, daha az ağrı ve normal yaşantıya dönüş bizde çok hızlı Pazartesi ameliyata giren Çarşamba günü çıkabiliyor. 

OBEZİTE TEDAVİSİNDE DİYET

Benim bu konuda tevazum yoktur çünkü harika bir ekip oluşturduk çok şükür harika ekip harika iş çıkarıyor ben bu ekibin bir basamağıyım ameliyat yaparım ama sonrasında benim diyetisyenim gelir uzunca bir sohbet olur yetiyor mu yetmiyor hasta evine gidiyor beş gün sonra bir hafta sonra ara ara arıyoruz ve yönlendiriyoruz sıkı bir diyet yapıyoruz. Kilo verin diye değil ameliyatımızı koruyalım ve beslenme şekline birlikte şekillendirelim diye daha sonra psikiyatrimiz hastamız ile konuşuyor eksik fazlayı belirliyor bazı hastalarla devam etmek istiyorum diyor bazı hastalılarımız ile devam etmeme gerek yok iyi diyor. Daha sonra asistanımız var hastalarımız iyi tanır sürekli arıyor nasılsınız iyi misiniz diyor ve iddia ediyoruz işte bundan dolayı iyiyiz diyoruz bizde süreç ameliyat ile başlıyor ama ameliyat ile bitmiyor ne zamana kadar hasta artık mutlu yaşam desteği yaşam koçuna ihtiyacı yok benim keyfim yerinde diyor, ben hayatıma kaldığım yerden devam etmek istiyorum diyor. Ondan sonra oturuyorsun akşam evinde sana bir mesaj geliyor hocam şu halime baksana diyor o akşam hayatın ve auran değişiyor. Mutlu oluyorsunuz çünkü birini mutlu etmişsiniz birinin mutluluğuna vesile olmuşsunuz. Biz kalıcı kilo kaybı ile övünüyoruz. 

EN ÇOK HANGİ ÜLKELERDEN TALEP VAR?

Şimdi şöyle bu soruya iki farklı mod ile cevap vereceğim bir tanesi gurur bir tanesi ise serzeniş olacak. Biz obezite cerrahisi ile birlikte sağlık turizmi yapmaya başladığımızda Samsun’da ben bir özel hastanede çalışıyorum Samsun’da bir sürü özel hastane var ama inanın altını çizerek söylüyorum her bir özel hastanenin alt yapısı her bir özel hastanenin iştirakçilerine buradan haddim olmadan teşekkür ediyorum çünkü insanlar yapmışlar arkadaş çok sağlam temeller üzerine kurulmuş Samsun’da bir sağlık coğrafyası var bir sağlık kimyası oluşturulmuş gerçekten Üniversiteleri, Eğitim Araştırması, Özel Hastaneleri çok güzel hiçbir eksiğimiz yok fakat ne yazık ki devlet büyüklerimizden destek alabilme ihtimalimiz yok bakın Samsun’a hasta getirmek kolay değildir. Samsun sağlık turizmi için çok gözde lokasyonlardan bir tanesi. Biz Samsun olur diye çok ısrar ettik çalıştık çabaladık günün sonunda Samsun’a birçok ülkeden direkt uçuş yok çok büyük bir problem insanlar gelmek istiyor ama aktarma olduğu için gelemiyor. Ameliyat öncesi sorun değil ama ameliyat sonrası korku oluşuyor aktarmada beklerim diye. Bize uçak kalksın Londra’dan, Almanya’dan, Tiflis’ten biz gerekeni yaparız hakkı ile yaparız ama ne yazık ki devlet desteği görmedik. Hatta köstek olmayın da desteğinizi istemiyoruz der hale geldik. Ben her ay Gürcistan’dan 40’a yakın hasta alıyorum Almanya’dan 10-15 arası hasta alıyorum bakın gurbetçi değil Alman’dan bahsediyorum. Benim Kenya’dan tutun da Lübnan’a kadar her yerden hasta aldım binlerce aldım ve almaya da devam ediyorum. Bizim olayımız bu çünkü hasta güvendiği yere gider rahat hissettiği yere gider hele bir hastanın ailesinden birine dokunduysanız ve umutlu bir sonuç elde ettiyseniz o hasta hep size gelir. Çok ciddi çabalar gösteriyoruz ama destek alamıyoruz. 

VOLKAN KINAŞ'TAN OBEZİTE TAVSİYELERİ

Şimdi şöyle obezite ile savaş ölçeğinde bir kere temel kural ne obez olmamak temel kural sağlıklı beslenmek henüz zayıf iken sporunuzu yapmak beslenmenize özen göstermek çocuğununuz için eşiniz için küçük yürüyüşler yapmak biraz hayatı sokakta aramak bizim çocukluğumuzda olduğu gibi biraz hayatı doksanlar zamanında aramak yani biraz hareketlenmemiz gerekiyor biraz daha hayattan ve yaşamdan keyif almak gerekiyor keyif almak adına da bir şeyleri yaşamamız gerekiyor düşüp kolumuzu kırabiliriz ama kırmadan önce keyifli olabiliriz. Temel kural obez olmamak obezite hastalık olarak sizin vücudunuza zuhur ettiyse artık profesyonellere ihtiyacınız var bu iş diyetisyenlerle ve spor egzersizleri ile başlar kaliteli ve kişisel antrenör ile devam eder ki Samsun’da bunun için çok kıymetli isimler var bunlar ile devam etmek gerekiyor. Hala daha başarı sağlanamadıysa artık bizler ile tanışması gerekiyor bizler tabi ki bize başvuran her hasta için elimizden gelenin en iyisini yaparız çünkü her hasta bir tanedir evinin en kıymetlisi evinin bir tanesidir.  

ELVAN İLHAN

SAMSUN HABER İLE İLGİLİ İÇERİKLERE GÖZ ATIN.

Editör: Ayşe Çolak