Ülkemizde bu sözcüğün anlamı çok büyüktür.
Hani deriz ya ‘vefa’ İstanbul’da bir semtin adı değildir!..
Vefalı olmak veya olmamak...
Bu kavram günümüzde hep karşımıza çıkar.
Onun için hep 'vefa’lı olmayı düşünenlerden olmak gerekir.
Şimdi diyeceksiniz nereden çıktı bu vefa işi?
Haklısınız ama durup dururken de çıkmadı ya!..
Bir sebebi vardır elbet.
Rahmetli Tarık Kaptan’ın kızının düğününde bazıları yokmuş...
Bazıları derken sıradan kişilerden bahsetmiyorum...
27 Mayıs 2023 Cumartesi günü Samsun Yelken Kulübü'nde rahmetli Tarık Kaptan’ın kızı Oya Kaptan’ın düğünü vardı.
Rahmetli Tarık Kaptan, Samsun’da ve Samsunspor’da yıllarca görev yapmıştı.
Meslek hayatında diş doktorluğu da yapan rahmetli Tarık Kaptan, sosyal yönüyle de tanınan bir sima idi. 
Ayrıca ben rahmetlinin kendisi ile görüşen biri olarak saygı duyduğum bir spor adamıydı.
Samsun’da herkes tarafından sevilen biriydi.
Samsunspor’da yıllarca yöneticilik yapmıştı.
Herkes ile diyalog kurabilecek artı bir yönü vardı.
Hiç kimseye yok demezdi.
Herkese elinden geldiğince yardımda bulunurdu.
Bir yerde otururken arkadaşlar arasında rahmetli Tarık Kaptan’ın kızının düğünü olduğunu ve en yakın dostlarının düğünde olmadığı konuşulurken, ilk itiraz eden ben oldum.
Olmaz dedim…
Kaptan’ın dostlarının onun varisi olan kızının düğününde olmamaları gibi bir durum olabilir mi?  Belki haberleri yoktur diye peşinden ekledim.
Haberlerinin olmaması mümkün değil dediler...
İşte o zaman İstanbul’da bir semtin adı olmayan ‘vefa’ geldi aklıma...
Nasıl olur demeye devam ettim?
Yıllarca Samsunspor’da ve de Samsun’da kader birliği yapmış insanlar bu kadar ‘vefa’sız olabilir mi dedim... 
Bir zamanlar Samsunspor’da hem futbol oynamış hem de teknik direktörlük yapmış ‘Gjorgje Jovanovski’ hakikaten ‘vefa’lıymış!
Yanlış anlamayın; ‘Gjorgje Jovanovski’ İstanbul’un Vefa semtinden değil ha…
Gjorgje Jovanovski, Samsun’da da yaşamıyordu?
Adam kalkmış bir dünya yol yürümüş eski dostu rahmetli Tarık Kaptan’ın kızının düğününe gelmiş...
Burnunun dibinde olanlar ise gelmemiş, gelememiş!..
Rahmetli Kaptan'ın ölmeden önce çalıştığı özel hastaneden bile bir yönetici lütfedip gelememiş...
Hiç mi bir bardak çayın hatırı yoktu?
Hiç mi bir kelamın hatırı yoktu?
Hani kader birliği yapmıştınız?
Nerede o dostluk ve arkadaşlığınız?
Siz şimdi bunun adına ‘vefa’ mı diyeceksiniz?
Bunun adına en hafif deyimle ‘vefa’sızlık denmez mi?..
İşte onun için bizim ülkede ‘vefa’ kelimesinin önemi çok ama çok büyüktür.
Allah hiç kimseyi ‘vefa’sız yapmasın...
Kalın sağlıcakla…