Psikolojik Danışman ve Özel Yetenekliler Uzmanı Tuğçe Gündüz Yılmaz, Squid Game gerilim dolu sahneler ve cezaların, çocukların oyun dünyasına girerek, kaybedenin tokatlanması ya da fiziksel ceza alması gibi gerçek zararı barındıran davranışlara dönüştüğünü öne sürdü. Yılmaz bu tür dizilerin çocukların şiddeti normalleştirmesine ve "birisinin zarar görmesi kabul edilebilir" algısı oluşmasına neden olduğunu söyledi.
EMPATİ TEMELLİ YAKLAŞIM
Yılmaz, gün geçtikçe daha fazla okulda, çocukların Squid Game'deki oyunları taklit ettiği haberlerinin duyulduğunu belirterek, "Kaybedeni "cezalandırma" yüzünden çıkan tartışmalar, fiziksel zararlarla son bulabiliyor. Ebeveynler ve öğretmenler, bu tehlikeyi fark etmeli ve hızlıca müdahale etmelidir. Unutmayalım ki şiddet temalı bu oyunlar, çocukların akranlarına zarar vermeyi "eğlenceli" hale getirebilir. Çocukların bu tarz olumsuz etkilerden korunması için empati temelli bir yaklaşım izlenmelidir. Ebeveynler, çocukların izlediği içeriklerden haberdar olmalı ve şiddet barındıran dizi ya da oyunların etkilerini çocuklarıyla samimi bir şekilde tartışmalıdır. Alternatif olarak, çocukları yaratıcı ve fiziksel zarar içermeyen oyunlara yönlendirmek de çok etkili bir yol olabilir" dedi.
ETKİLERİ GÖZ ARDI EDİLMEMELİ
"Öğretmenlerin ise okul ortamında çocukların davranışlarını dikkatle izlemesi ve bu tarz şiddet temalı oyunlara dair farkındalık oluşturması gerekir" diyen Yılmaz sözlerini şöyle sürdürdü: Örneğin, zorbalık ve şiddetin uzun vadeli etkilerini çocuklara açıklamak, bu oyunları oynayan çocukları şiddetin zararları konusunda bilinçlendirebilir. Medya üreticilerinin de bu noktada önemli bir sorumluluğu bulunuyor. Özellikle popüler diziler, çocuklar üzerindeki etkilerini göz ardı etmeden, daha hassas bir bakış açısı benimsemeli. Dizilerin yayınlandığı platformlarda ebeveyn kontrolleri ve uyarılar daha etkin kullanılmalıdır. Aynı zamanda medya ve eğitim sektörü arasında daha sıkı bir iş birliği oluşturulması, bu gibi fenomenlerin yaratabileceği zararın önünü alabilir. Bir oyun, sadece bir eğlence değil; çocukların hayata dair öğrendikleri bir alanı temsil eder. Çocuklarımızın bu alanı şiddetten uzak, yaratıcı fikirlerle dolu bir yer haline getirmek hepimizin elinde."