Gençleri pençesi altına alan, toplumun temel sorunu işsizlik TÜİK’e göre geriliyor.
Duyurduğu düşük enflasyon verilerinden ötürü eleştirilerin odağına yerleştirilen Türkiye İstatistik Kurumu’na (TÜİK) göre, 2021 yılında işsizlik oranı 2020 ‘ye göre yüzde 1.1 puan düşüşle yüzde 12 oldu. İşsiz sayısı da 121 bin azalışla 3 milyon 919 bin olarak gerçekleşti. 15-24 yaş arası genç nüfustaki işsizlik oranı da yüzde 2.3 puan azalışla yüzde 22.6 düzeyinde belirlendi. Genel işsizlik erkeklerde yüzde 10.7, kadınlarda yüzde 14.7 düzeyinde.
Resmi olmayan rakamlara göre işsiz sayısı 10 milyona dayandı. DİSK’in yaptığı araştırmalar iş arayanların sayısının 9 milyonun oldukça üzerinde olduğunu ortaya koyuyor.
TÜİK’in rakamlarına baktığımızda “Oh, ne güzel işsizlik azalıyor” diyebilirsiniz. Lakin, enflasyonda olduğu gibi işsizlik verilerinin de günlük yaşamdaki gerçeklerle uzaktan yakından ilgisi yok.
Bu nasıl azalmadır ki hala üniversite mezunu her üç gençten biri iş kapıları yüzlerine kapandığından umutsuzca evde oturuyor. Hala işsizler ordusu İŞ- KUR’un önünde kuyrukta. Bu nasıl azalmadır ki kapanan işyerlerinde işlerine son verilenlerin sayısı çığ gibi büyüyor. Bu nasıl azalmadır ki hala işsizlik ödeneği başvuruları yükseliyor. Belediyelerin önü iş arayanlarla dolu.
Resmi verilerin dışında gerçek işsiz sayısı salgınla birlikte 10 milyonu buldu. Milyonlarca işsiz çaldığı kapıların kapanmasından ötürü umudunu tüketerek artık iş aramıyor. Yani TÜİK’in aksine gerçek işsiz sayısı büyümeye ve ürkütmeye devam ediyor. Toplumda o kadar geliri azalan ve işsiz sayısı var ki…
İş aramaktan yorulan, umudunu yitiren geleceği parlak pırıl pırıl gençlerin sağlığı bozuldu. Oysa o gençler ne umutla yıllarca dirsek çürüterek, ailesinin gönderdiği kıt para ile okudu, gelecek umudunu hep içinde taşıdı. Böyle bir tablo karşısında işsizliğin azaldığını söylemek, açıklamak inandırıcılıktan uzak. Keşke düşüş olsa.
Kepenk indiren esnaf, kapısına haciz memuru gelen çiftçi sayısı her geçen gün çoğalıyor. Kirasını, elektrik ve doğalgaz faturasını, vergisini ödeyemeyen işyeri sahipleri zorunlu olarak istihdam ettiği işçileri çıkarıyor. Büyük işyerlerinde aynı sorunlar yaşanıyor. Hal böyle iken “işsizlik azalıyor” açıklamasına sadece gülünür.
TÜİK’in çizdiği pembe tabloya karşın, işsizlik ülkenin en büyük sorunu olarak yaşamın her alanında kendini gösteriyor. İstihdama dönük yeni iş alanları yaratmadan, üretime kolaylıklar sağlanmadan, işyerlerinin tükettiği elektrik, doğalgaz ve diğer girdi maliyetlerinde KDV ve ÖTV indirimine gidilmezse işten çıkarmalar sürer.