İzmir'de Altınordu'ya bu maç öncesi 2-1 yenilmiştik. Üstelik rakibimiz eskiden de bildiğimiz üzere bir tek yabancısı olmayan, mütevazı bütçesi olan, Türk oyunculardan kurulu Hüseyin hocanın çok yakından tanıdığı eski takımıydı...
Boluspor ise son maçını kendi sahasında Denizlispor önünde 3-0 gibi net bir skorla kazanmıştı. Yakından tanıdığımız bizde de oynayan Gökhan Karadeniz, Kayamba, Bolu'da iyi işler yapıyor... Boluspor'da, Landel, Bregu, İ.Balde, Çağlar takımı sırtlayan isimler...
Allah'tan bizim maçta İ.Balde sakat. O yüzden oynamadı...
4 eksikle çıktığımız Boluspor maçına çok iyi başladık...
Daha 2. dakikada Laura ile öne geçtik...
Karşılıklı ataklar vardı maçın başında Kayamba’nın ortasına Melih dokunamayınca, Boluspor golden oldu.
14. dakikada Ahmet Sagat, duran toptan gelen ortaya iyi vursa, skoru ikilemiştik...
Yine Muhammed Ali ile pozisyon bulduk ama golü yapamadık...
İlk devrede duraklama dakikaları oynanırken; Landel’e  Yusuf Emre'nin çok gereksiz (topuğuna bastı)hareketi sonucunda hakem Can Cengiz VAR'a gitti. Penaltı olarak VAR'dan geldi.
Gökhan Karadeniz, penaltıyı gole çevirince; skor 1-1 oldu...
İkinci yarıya da aslında fena başlamadık, liglerdeki ilk golünü atan Ali Ülgen, çaprazdan çok düzgün vurdu ve kaleci Çağlar'ı mağlup etti... İlk defa bizleri mahcup etti Ali kardeşimiz... 2-1 öne geçtik geçmesine amma 63. dakikada Laura, bomboş pozisyonda, Ahmet'e pası verse gol atacağız... Ama öyle böyle değil, nasıl net gol pozisyonu Laura ise çalım atmayı tercih etti... Bu nasıl bencillik? Amaç ne? Ama adam bitmiş, oksijen gitmiyor beynine, komutları yollayamıyor ayaklarına...
Hüseyin hocam, Laura yorgunluktan ölüyor sen hala onu sahada tutuyorsun? Seyircinin yukarıdan gördüğünü nasıl görmezsin hocam?
70. dakikadan sonra, topun ve oyunun hakimi Boluspor'du... Onlar pas yapmaktan bir türlü gol atmaya halleri kalmadı diyordum içimden, her seferinde geri döndüler sadece bir kere bu sürede Ozan Papaker'in şutu direkten döndü...
Bizim takımda işin ilginç tarafı; her iki mücadelede oyuncular ya bir yerlerini tutuyor ya da oyuna devam edemiyorlar... Revire dönmüş resmen takım. Bu arkadaşların adım atacak halleri yoktu sahada... Oyuna sonradan girenler de hiçbir katkı yapmadı...
Onlar pas yaptı, biz kayma kademe yapıp kale önüne otobüsü çektik... Samsunspor, bu kadar geri çekilir mi? Şampiyonluğa oynayan takım bu kadar aciz son 15 dakika oynar mı? İleride top tutmazsanız, attığınız her top duvara carpmışçasına geri dönerse golü yersiniz...
Nitekim 90+4'te Gökhan Karadeniz arkaya ortaladı, oyuna sonradan giren Posmac, kaptan Zeki'nin yanından kafayı vurdu skor 2-2 oldu... Ayıptır, günahtır... Maç bitmiş son bir dakika dayanamıyor koskoca Samsunspor takımı... Bir  dakika adam tutamıyoruz...
İzmir'de iş kazası, Samsun'da trafik kazası...
Hayırlara vesile olsun vallahi... Ben demek isterdim ki gazamız mübarek olsun, ama olmadı... Son olarak 
bizde çok güzel bir atasözü vardır. Kaza geliyorum demez...