Öğrenciliğimde; Hacettepe Üniversitesi’nde Kardioloji Hocam Prof.Dr.Neşet Aytan, annesi oğluna kız bakmaya giderken, balık etinde, beyaz tenli kız aradığını söylerdi.
O dönemlerde, balık eti kızlar moda idi.
Moda sürekli değişen bir olgudur. Şimdileyin, zayıf, sıfır beden kızlar moda.
Biz, işin moda kısmını bırakalım, fazla kilo, obesite, artık yeni bilgilerimize göre ciddi bir sağlık sorunudur.
Vücut ağırlığınızı, boyunuzun metre cinsinden karesine bölerseniz, vücut kitle indexiniz çıkar. Vücut kitle indexi 25’in üzerinde ise kilolu, 30’un üzerinde ise obes teşhisi alırsınız!
Kilo fazlalığı veya obesite durumunda, yani vücut kitle indexi 25'in üzerinde olduğu durumlarda, insülin direnci, tip 2 diyabet, kalp hastalıkları, yüksek tansiyon, kemik erimesi, uyku apnesi ve bazı kanser türlerinin daha fazla görüldüğü bilinmektedir.
Hızla artan, yaşam kalitesini düşüren kilo fazlalığı veya obesite sadece ülkemizde değil, dünya çapında küresel bir sağlık sorundur.
Dünya Sağlık Örgütü’nün, Avrupa Bölge Ofisi’nin Avrupa Obesite Raporu'na göre Türkiye’de nüfusun yaklaşık % 59’u aşırı kilo veya obesite sorunu ile karşı karşıya. Obesite görülme oranı erkeklerde % 30, kadınlarda % 40 olarak tespit edilmiş. Bu oranlar ile Avrupa'nın en obes ülkesiyiz.
Şişman, yürürken nefesi daralan, yemekten sonra uyku bastıran, vücudunda açılan yaraların kapanmaması durumuyla karşılaşan, gece uykusunda apne sorunu yaşayan, tansiyonu yüksek, kan kolesterol ve trigliserid düzeyleri yüksek olan kişilerin estetik kaygılarının yanında sağlık problemleri de olduğu bir gerçek.
Genç yaşta kalp problemleri olan, kalp krizi geçiren erkek hastaların pek çoğu fazla kilolu veya obes kişilerdir. Eğer dikkatli incelenirse, bu kişilerin kan şekerlerinin yüksek olduğu görülecektir.
Piyasada, früktoz bazlı şekerlerin çokça kullanılması, trans yağ ile üretilmiş cips gibi tıbbın pek tavsiye etmediği gıdaların özellikle çocuklar tarafından çok tüketilmesi, obesitenin nedenlerinden biridir.
Hareketsiz, bilgisayar başından kalkmayan, asansör kullanan, tembel (!) , uzaktan kumanda ile ev içinde bile hareket etmeyen bireylerin, kötü beslenme ile bu tür sağlık sorunlarına yakalanması doğaldır.
Obesitenin genetik yönü de bulunmaktadır. Ailesinde obes bireylerin bulunduğu kişilerin yaşam tarzını değiştirmemeleri durumunda bu sağlık sorunu ile karşılaşmaları normaldir.
Obesitenin, ruhsal yönü de vardır. Obes bireylerin, içine kapanıklılık, depresyon gibi sağlık problemleriyle daha çok karşılaştıkları da bir gerçektir.
Bilinçli olmak, yeme içme ihtiyacını planlamak, bu konuda destek almak, her gün egzersiz yapmayı alışkanlık haline getirmek- yaşam tarzı değişikliği- daha uzun ve sağlıklı yaşam için şarttır.
Şişman mısınız?
Mustafa Emin Dinççağ
Yorumlar