İstilacı bir tür olan ve özellikle Karadeniz Bölgesi'nde fındık başta olmak üzere yüzlerce bitki türüne büyük zarar veren “kahverengi kokarca” havaların soğumasıyla kışlaklara, insanların yaşadıkları evlere çekiliyor.
"KENDİ AYAĞIYLA GELİYORLAR"
Bu durumda insanlara böceği gördükleri yerde imha etmeleri gerektiğine dikkat çeken Doç. Dr. İslam Saruhan, "Kahverengi kokarca şu anda kendi ayağıyla kışlaklara geliyor. Yapacağımız en iyi mücadele yöntemi, oralarda bunun yok edilmesidir. Bunu nasıl yaparız? Kimyasal ilaç kullananlar var ama kimyasal ilaçtan ziyade oradakileri bir elektrik süpürgesi ile toplayarak imha etmek gerekiyor. En iyi mücadele yöntemi budur. Buradan çıkan her canlı bize sezonda 300-400 tane böcek olarak geri dönecektir. Ne kadar öldürürsek o kadar karlı olacaktır. Kokarca ile şu an yapılabilecek en iyi mücadele yöntemi kışlaklarda toplanarak imha edilmesidir. Bu böcek sezonda mayıs ayının ortalarına doğru fındığa geçmektedir. O dönemde de kimyasal mücadelesini yapmak bizim için önemlidir. Kimyasal mücadelesinden sonra böcek haziran ayında yumurta döneminde olduğu için, yumurta döneminde herhangi bir kimyasal kullanmıyoruz. Hatta o dönemde samuray arısı devlet tarafından salınıyor. Hem o arıların bu kokarca yumurtasını yemesi hem de ilaçtan zarar görmemesi için kesinlikle kimyasal mücadele yapmayalım. Haziran ayında böceğin popülasyonuna göre ikinci ve üçüncü ilaçlamayı yapalım. Kışlaklardaki böcekleri yok ederek bundan birkaç yıl içinde kurtulacağımızı umut ediyoruz" diye konuştu.
"FINDIKTA YÜZDE 20 ZARARA NEDEN OLDU"
Kokarcanın bu sene fındıkta yüzde 20 zarara neden olduğunu belirten İslam Saruhan şunları söyledi:
"Kokarcanın böyle bir zarar yapacağını biz ön görüyorduk. Girdiği ülkelerde ilk 5 yılda çok hafif ilerleyerek sonra birden yüksek popülasyona geçerek ciddi kayıplara sebep oluyor. Şu anda yapılan bir bilimsel çalışma yok ama tahminlerimize, eldeki verilere göre kokarcanın bu sene fındıkta yüzde 20 civarında bir zarara neden olduğunu tahmin edebiliyoruz."
SAMSUN HABER İLE İLGİLİ İÇERİKLERE GÖZ ATIN.