Samsun

Samsun'da eğitimcilerden MEB'e karne!

Abone Ol

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu'na(KESK) bağlı Eğitim Sen Samsun Şubesi üyeleri, okullardaki karne töreninin ardından, eğitim sistemindeki sorunlara dikkat çekmek için İlkadım ilçesi İstiklal Caddesi'nde eylem yaptı. Eğitimciler, Milli Eğitim Bakanlığı'nın karnesini de 'sıfır' olarak verdi.

EŞİTİSİZLİK VURGUSU

Eğitim Sen Samsun Şube Başkanı Ersin Gür, "Türkiye’nin eğitim sistemi, yıllardır benimsenen piyasa merkezli, rekabetçi ve sınav merkezli eğitim politikaları sonucunda tam bir sorun yumağı haline gelmiştir. Türkiye’de okul öncesi eğitimden üniversiteye kadar eğitimin bütün kademeleri, en temel işlevlerini yerine getiremez durumdadır. Bu durum kaçınılmaz olarak eğitimin niteliğini de olumsuz etkilemektedir. Eğitimdeki başarısızlık, akademik düzeyde ve eğitime katılım konusunda  uluslararası  değerlendirmelerde belirgin bir şekilde ortaya çıkmaktadır.   Eğitim, herkese eşit koşullarda sunulması gereken temel bir insan hakkı, aynı zamanda devredilemez ve vazgeçilemez kamusal bir haktır. Kamusal eğitimden uzaklaşıldıkça eğitim hakkından eşit koşullarda yararlanma olanağının ortadan kalktığı, eğitime erişim başta olmak üzere, pek çok konuda yeni eşitsizliklerin ortaya çıktığı görülmektedir. Türkiye’de çeşitli nedenlerle eğitime erişimde, kız çocuklarının, mülteci çocukların, engelli çocukların, geçici koruma altındaki çocukların, ekonomik zorluk çeken öğrencilerin dezavantajları günden güne artarak devam etmektedir. Piyasacı eğitim sistemi, yaşamın her düzeyinde rekabeti, hizmetin bedelini ödemeyi, öğrenci ve velilerin ‘müşteri’ haline getirilmesini hedeflemiş, toplumdaki sınıfsal eşitsizlikleri daha da belirgin hale getirmiştir. Bunun sonucunda milyonlarca çocuk ve gencimizin ağırlıklı olarak ekonomik sorunlar nedeniyle eğitime erişim hakkını tam olarak kullanamamaktadır." dedi. 

"EKONOMİK SORUNLAR, OKULDAN UZAKLAŞTIRIYOR"

Ekonomilk sorunlar nedeniyle öğrencilerin örgün eğitimden uzaklaştığına dikkat çeken Gür, "Örgün eğitimin dışına çıkarak, açık liseye ve öğretime geçen öğrenci sayısı 1 milyon 560 bin;  Meslek Edindirme Merkezi (MESEM) adıyla okul çağında işyerlerinde çalıştırılan  öğrenci sayısı 1 milyon 250 bin ; okullarla bağlantısı olmayan hiç kayıt yaptırmayan   280 bin,  toplamda üç milyon öğrencimiz  örgün eğitimin dışına çıkmış durumdadır. Kız öğrencilerimizin örgün eğitime katılımı ise daha da düşüktür.   Tüm bu gerçekler ortadayken Milli Eğitim Bakanlığı,  sorunları görünmez kılmaya çalışarak  ya da başarısızlıkları öğretmenlerin sırtına yükleyerek kendisi için bir başarı hikayesi yazmaya çalışmaktadır.  Bakanlığın yatırım bütçesi yıldan yıla  görece azalırken ailelerin eğitime harcadığı bütçe ise her yıl katlanarak artmaktadır. Bu da gösteriyor ki eğitimin yükü velilerin sırtına yüklenmiş durumdadır. Çok sayıda öğrencimiz okula kahvaltı yapmadan gitmekte, yine birçok öğrencinin okulda yemek yemeden günü tamamladığı ve eve döndüğü görülmektedir.   Türkiye’de bugün her 5 çocuktan biri derin yoksulluk sorunları ile yüzleşmekte, yeterli ve besleyici gıdaya ulaşamamaktadır. Bu noktada sadece taşımalı eğitim ve anaokullarında yemek verilmesi yeterli değildir. Bakanlığın harcayamadığı 62 milyar lira ödeneği geri iade etmek yerine çocuklarımıza en az bir öğün sağlıklı ve besleyici yemek vermek daha  anlamlı olurdu." ifadelerini kullandı. 

"ÖĞRENCİ VE ÖĞRETMENLER MUTSUZ"

Eğitim Sen Samsun Şube Başkanı Ersin Gür, sözlerini şöyle sürdürdü; 

Okulların  eğitim kurumu olmaktan adım adım uzaklaştığı, eğitimde dayatmacı politikaların sürmesi nedeniyle öğrencilerin ve öğretmenlerin mutsuz olduğu, öğretmenlerin esnek, güvencesiz ve angarya çalışmaya zorlandığı, siyasal kadrolaşmanın devam ettiği, eğitim sürecinde her geçen gün bilimsellikten uzaklaşılması, eğitimin zaten sorunlu olan yapısının daha da kötüleşmesine neden olmaktadır. Eğitim sisteminde yaşanan sorunlar, elbette ülkedeki ekonomik, toplumsal ve siyasal koşullarda yaşanan gelişmelerden ayrı ve bağımsız değildir. Her geçen gün daha fazla piyasa ilişkileri içine çekilen, okul öncesinden üniversiteye kadar bilimin değil, milliyetçiliğin ve inanç sömürüsünün referans alındığı bir eğitim sisteminde,  eğitim ve bilim emekçileri ve tüm öğrencilerimizin kamusal, bilimsel, demokratik bir  eğitim hakkını savunmaya, mücadelemizi  kesintisiz bir şekilde  sürdürmeye kararlı olduğumuzu buradan bir kere daha  söylüyoruz.

SAMSUN HABER İLE İLGİLİ İÇERİKLERE GÖZ ATIN.