MEHMET KARAMAN'DAN EĞİTİM SİSTEMİ ELEŞTİRİSİ
Karaman, özel okullara yönelik olarak KDV muafiyeti ve sigorta desteği verilmesi gerektiğini ifade etti. Ayrıca, eğitim süresiyle ilgili bir öneride bulunarak, zorunlu on iki yıllık eğitimin kaldırılmasını ve bunun yerine 5+3 şeklinde sekiz yıl süren bir eğitim modelinin uygulanmasını savundu. Bu açıklamalar, eğitim sistemine dair önemli değişiklikler öneren bir yaklaşımı yansıtıyor.
Saadet Partisi Samsun Milletvekili Mehmet Karaman, TBMM Genel Kurulu'nda Milli Eğitim Bakanlığı'nın bütçesi üzerine yaptığı konuşmada, 2025 yılı merkezi yönetim bütçesinde Milli Eğitim Bakanlığı'na ayrılan yaklaşık 1,5 trilyon TL'lik bütçeye dikkat çekti. Karaman, bu büyük bütçenin eğitim sisteminin iyileştirilmesi ve öğretmenlerin çalışma koşullarının düzeltilmesi için etkili bir şekilde kullanılmasını beklediklerini ifade etti.
"MAALESEF GERİDE KALDIK"
Karaman, "Bu rakam toplam merkezi yönetim bütçesinin yaklaşık yüzde 9,85'ine tekabül etmektedir. İlk bakışta bu oran önemli bir rakam gibi görünse de OECD ülkeleriyle karşılaştırıldığında maalesef geride kaldığımızı görüyoruz. OECD ülkelerinde eğitime ayrılan bütçenin merkezi yönetim bütçesi içindeki oranı genellikle yüzde 15-20 aralığındadır. Türkiye'nin bu oranı artırması gerektiği açıktır. OECD ve uluslararası standartları da bir kenara koyalım, bütçenin yüzde 13,5'ine denk gelen, en büyük kalemi oluşturan ve neredeyse 2 trilyon TL tutan faize ayrılmış bir bütçe ülkemizin tüm unsurlarının geleceğini düşünmekten oldukça uzaktır. Geleceğimizden uzak olmanın dışında emek ve talan sömürüsüdür. Bu düzen, zengini daha zengin, fakiri daha fakir yapacak bir köle düzenidir. Saadet Partisi olarak adil düzeni savunan bizlerden bu bütçeyi onaylamamızı beklemeyin." şeklinde konuştu.
"ÖĞRETMENLERİN HALİ İÇLER ACISI"
Öğretmenlerin yaşadığı sorunları da dile getiren Karaman, "OECD'nin Bir Bakışta Eğitim 2023 Raporu'na göre Türkiye'de bir öğretmenin başlangıç maaşı OECD ortalamasının oldukça altındadır. Örneğin, bir Türk öğretmen yılda ortalama 25 bin dolar kazanırken, bu rakam OECD ortalamasında 49 bin dolardır. Bu fark, öğretmenleri toplumun geleceğini inşa etmelerinden alıkoymakta, meslekleri dışında işlerle hayatlarını idame ettirmeye mecbur bırakmaktadır, eğitim kalitesini de olumsuz etkilemektedir. Hele özel eğitim kurumlarında çalışan öğretmenlerimizin hali içler acısıdır. Bu öğretmenlerimize daha ucuz iş gücü gibi davranılmaktadır. Özel öğretim kurumlarında öğretmenlerimize lütfedilen kuş kadar maaşlar ise sürekli yolunmakta ve bu kutsal mesleğe gönül vermiş insanlar hayata küstürülmektedir. Yapmayın arkadaşlar, bir insan kolay yetişmiyor. Hele o insanları yetiştirecek olanlar hiç kolay yetişmiyor. Bu yüzden, öğretmenlerimizin kıymetlerini bilmeliyiz. Özellikle özel eğitim kurumlarında, az önce ifade etmiş olduğum üzere, yaşanan sorunlara acil çözümler getirilmelidir. Daha önce Saadet Partisi adına bendenizin sunmuş olduğu kanun teklifinde de değindiğimiz gibi 'eşit iş, eşit ücret' ilkesi sağlanmalı ve özel eğitim kurumlarında çalışan eğitim çalışmaları için taban ücret uygulaması sağlanmalıdır" diye konuştu.
"ZORUNLU ON İKİ YILLIK EĞİTİM KALDIRILMALI"
Karaman, konuşmasını şöyle sürdürdü:
Eğitim, günlük siyasi tartışmaların ötesinde, hepimizin ortak sorumluluğudur ve artık devlet politikası haline getirilmelidir. Eğitim, gündelik tartışmalara meze edilmemeli ve ortak amacımıza yönelmelidir. Bunları göz ardı etmeden bu bütçeyi görüşmeliyiz çünkü bu atılan adımlar yalnızca bugünü değil, geleceği de etkilemektedir. O yüzden 2025 yılı bütçesi, eğitimin niteliğini artıracak ve ülkemizi ileriye taşıyacak şekilde yeniden düzenlenmelidir. Çocuklarımızın daha iyi bir eğitim alarak ülkemizi aydınlık bir geleceğe taşımasını sağlamak hepimizin görevidir. Ücretli öğretmenlik adeta kölelik gibi yürütülüyor, bu acil olarak çözülmelidir. Özel okullara KDV muafiyeti ve sigorta desteği verilmelidir. Zorunlu on iki yıllık eğitim kaldırılmalı, 5+3 olarak sekiz yıl uygulanmalıdır."