Psikoterapi bireyin kendini daha yakından tanıdığı, hayatında yaşadığı sorunları çözmek için yeni bakış açıları kazandığı bir psikolojik destek sürecidir. Psikoterapiye alanında yetkin, bilimsel ve etik ilkeler doğrultusunda çalışan, çalıştığı ekole göre “psikoterapist” unvanını almaya hak kazanmış uzman kişilerle başlanmalıdır. Tüm dünyada ve ülkemizde psikoterapi süreci hızla yaygınlaşmakta ve bireylerin yaşantılarına olan pozitif etkileri gözlemlenmektedir. Psikolojik rahatsızlıkların tanımlanması amacıyla hazırlanan Dsm-5 tanı kriterlerine göre psikolojik tanı alan bireylerin psikoterapi süreciyle birlikte rahatsızlıklarıyla daha kolay baş ettiğini ya da yaşadıkları belirtilerin tamamen ortadan kaybolduğunu söyleyebiliriz. Depresyon, Obsesif Kompulsif Bozukluk, Yaygın Kaygı Bozukluğu, Panik Atak, Kişilik Bozuklukları, Sosyal Fobi, Travma sonrası Stres Bozukluğu ya da kayıp ve yas süreçleri, iletişim problemleri gibi sorunların altında yatan sebeplerle baş etmek ve hastalık süreçlerinde daha kolay baş etmek için psikoterapi tedavi planının ayrılmaz bir parçasıdır. İlaç desteği alınması gereken durumlarda, psikoterapi bununla birlikte yürütülür. Psikoterapiye sadece psikolojik tanı alan bireyler ihtiyaç duymaz. Tanı kriterlerini sağlamasa da sınırda olan durumların da önüne geçilebilir. Yaşanan sıkıntıların yoğunluğu artmadan psikolojik destek almak isteyen bireyler için koruyucu olabilir. Zorlayıcı yaşam olaylarıyla birlikte gerçekten yorgun olduğunuzu hissettiğinizde, baş etmekte zorlandığınızda, hayat kalitenizin ve günlük işlevselliğinizin bozulduğu durumlarda, ilişkilerinizde hep aynı yerden sınandığınızı ve kaos hissettiğinizde, psikoterapiye gitmek tüm hayatımızı yeniden şekillendirmek için bizlere bir şans tanır. Psikolojik sağlamlılığı artırmak için de psikoterapi oldukça önemli ve faydalı bir yoldur. Zorlayıcı yaşam olaylarıyla daha kolay başa çıkmak, kişisel farkındalığımızı artırmak, kendimizi keşfetme yolculuğudur aynı zamanda. Terapi odasında kişi kendisiyle alakalı daha önce hiç fark etmediklerini gün yüzüne çıkardıkça kendine yakınlaşır ve hayatla olan dansı daha keyifli hale gelir. Kendinden daha memnun olmak, neyi neden yaptığını bilmek kişinin özgüvenini artırır ve sorun yaşadığı alanlarda bambaşka davranmayı öğrenebilir. Bu yüzden psikoterapi süreci aynı zamanda bir dönüşüm yolculuğudur. Bazen etrafımızdaki hiç kimsenin bizi anlamadığını düşünürüz. Yoğun duygu ve düşüncelerin arasında sıkışmış hissederiz. Sık sık geçmişi sorguladığımız zamanlar olabilir ya da kendimize bakmayı unutmuş olabiliriz. Tüm duygulardan geçebileceğimizi, tüm duyguların geçebileceğini de unutmuş olabiliriz, ancak insan olduğumuzu, değişim ve dönüşümün her zaman mümkün olduğunu da hatırlayabiliriz…
Ayrıntılı bilgi ve randevu için: 0362 233 25 25, info@frekanspsikoloji.com.tr