Tüm Okurlarımıza Merhaba
Psikolojik Danışmanla Hasbihal köşemizde bu hafta, çarpıcı bir soruyla merhaba demek istiyorum: Gurur mu kendine saygı mı? Birkaç saniye kendimize versek ve biraz üzerine düşünsek, sizlerin zihninden neler geçer çok merak ediyorum. Hayatımızın bir aşamasında belki de bir çoğumuzun karşı karşıya kaldığı bir durum. Muhakkak ki her birimizin de farklı seçimler yaptığı bir karmaşa... Bu konuda fikrini merak ettiğim meslektaşım Türk Psikolojik Danışma ve Rehberlik Derneği Samsun Temsilciliği İl Teşkilat Sekreteri Psikolojik Danışman Esra KATAR’a sordum.
Sevgili Esra danışanlarında da çalıştığın bir konu olduğunu biliyorum. Özellikle ikili ilişkilerde karşımıza çıkan bir kavram: Gurur. Kulağa ne kadar güçlü geliyor. Bana ilk çağrıştırdığı kavramlardan biri de yalnızlık aslında. Gururlu deyince güçlü ve biraz da yalnız bir birey canlanır gözümde. Senden gururu biraz tanımlamanı, çerçevesini biraz çizmeni istesem, bizlere neler söylersin?
‘’Gurur çok yüceltilen bir özellik olsa da aslında kişiye zarar verebilen, gelişimini engelleyebilen ve hatta bazen onu kendi özünden uzaklaştırabilen bir duyguya dönüşebilir.
Kişinin başarılarından gurur duyması, tatmin olması tabii ki olması gereken bir durumdur. Ancak madalyonun diğer yüzüne baktığımızda, bir kişilik özelliği olarak gururun, kişinin "gururunu kırmamak" adına yardım almaktan, hatasını kabul etmekten ve özür dilemekten kaçınmasına neden olabileceğini görürüz.
Günümüz toplumunda insanlar kendilerini güçlü ve başarılı hissetmek için sıkça gururla hareket ederler ve bunu kendine saygıyla karıştırırlar. Kendine saygı ve gurur arasındaki farkları anlamak, hem bireysel gelişimimiz hem de toplumsal ilişkilerimiz açısından kritik bir öneme sahiptir.’’
Gururu tanımlarken ifade ettiğin; ‘Yardım almaktan, hatasını kabul etmekten ve özür dilemekten kaçınmasına neden olabilen bir duygu’ tam olarak benim için gururun yankılanan yeri.. Yalnızlık içerisinde hayal ettiğim tarafı.. Bazen gururlu bir davranış öyle bir forma bürünür ki, kişiyi bir çok alandan geri tutan bir hal alır. Sanıyorum tam da burası kişiye zarar verme noktası olabiliyor.. Peki bunun yanında kendine saygı kavramına baktığımızda bizi neler karşılıyor. Sen çok güzel bir ifade ile özetliyorsun: İçsel Gücün Anahtarı. Peki nedir bu anahtar, ona da değinebilir misin?
‘’Kendine saygı, bireyin kendi değerini bilmesi ve kabul etmesiyle ilgilidir. Kendi duygularını, sınırlarını ve ihtiyaçlarını tanımak, onlara uygun şekilde hareket etmek kendine saygının temel taşlarıdır. Kendi hatalarını kabul edebilen, eksiklerini görebilen ve bunları geliştirmek için çaba gösteren bireyler, sağlıklı bir özsaygıya sahiptir. Bu kişiler, başkalarının görüşlerine gereğinden fazla önem vermek yerine, kendi değerlerine sadık kalarak kararlarını şekillendirirler.
Kendine saygısı olan bireyler, kibir ya da savunmacılıkla hareket etmek yerine açık fikirli olmayı seçerler. Başarılarının yanı sıra hatalarına da sahip çıkabilirler. Onlar için asıl önemli olan, dışarıdan gelen onay değil, kendi değerleriyle uyum içinde yaşamak ve sürekli gelişim halinde olmaktır.’’
Gurur ve kendine saygıyı dinlerken gözümün önünde şöyle iki birey canlandı: Gururlu olan; daha net, doğru ya da yanlış fark etmeksizin yerini koruyan, kim ne der sorusunu gözeterek ona göre davranan.. Kendine saygıyı prensip haline getirmiş birey ise, hareketli, değişken,ihtiyaçlara göre şekil alabilen ve çevrenin fikirlerini önceliklemeyen.. Daha çok kendi isteklerini belirli değerler potasında eritip, akılcı kararlar alan.. Bu bağlamda düşündüğümüzde gurur tarafına bir daha bakalım isterim. Kendine saygı için içsel gücün anahtarı demiştin. Gurur için de böyle bir slogan cümle rica etsem, ne dersin?
‘’Gurur: İncelikli Bir Tuzak
Gurur çift yönlü bir kavramdır. Olumlu anlamda, kişinin başarılarıyla gurur duyması ve kendisini güçlü hissetmesi doğaldır. Ancak gurur, aşırıya kaçtığında insanın gelişimini engelleyen bir zırh hâline gelebilir. Gururuna fazla düşkün olan bir kişi, hatalarını kabul etmekte zorlanır, eleştiriyi reddeder ve değişime kapalı hâle gelir. Bu durum, hem bireyin kişisel gelişimini hem de insan ilişkilerini olumsuz etkileyebilir.
Aşırı gurur, insanı yalnızlaştırabilir. Çünkü böyle bir kişi, hatalarını kabul etmek yerine savunmaya geçer, özür dilemeyi zayıflık olarak görür. Aynı zamanda, başkalarının onun hatasını fark etmesine veya olumsuz eleştirilerine katlanmakta zorlanır. Bu kişiler bazen sırf gururunu korumak uğruna sevdiklerinden uzaklaşabilir. Oysa gerçek özgüven, esneklik ve öğrenmeye açıklık ile kazanılır.’’
İkisinin arasındaki bağı dinlerken şöyle bir şey canlandı zihnimde. Bir tarif deneyeceğiz ve tarifteki iki malzemenin miktarı çok önemli. Diğerlerini belki de göz kararı ekleyebilirken bu iki kavramda hassas teraziye ihtiyacımız olabilir. Böyle bir bakış açısına katılır mısın? İkisinin dengesi konusunda neler söylersin?
‘’Kendine saygı ve gurur arasındaki dengeyi kurmak, sağlıklı bir birey olmanın temel koşullarından biridir. Kendine saygısı olan bir insan, gururunu tamamen yok saymaz ancak onu kontrol altında tutmayı bilir. Başarılarıyla gurur duyar ama bu gururu, başkalarına üstünlük taslamak veya hatalarını inkâr etmek için kullanmaz.
Özetle, kendine saygı bireyin içsel güvenini ve huzurunu desteklerken, aşırı gurur ise gelişimi ve ilişkileri olumsuz etkileyebilir. Gerçek güç, kendini sürekli geliştirebilmek, gerektiğinde hatalarını kabul edebilmek ve değişime açık olmaktan gelir. Çünkü insan, ancak kendisiyle barış içinde olduğunda, gerçekten güçlü olabilir.’’
Bize aktardıkların hayatımızdaki bu iki duyguya çok farklı yönlerden ışık tuttu. Hasbihalin bu haftasında güzel pencereler açıldı zihnimde.
Çok kıymetli önerilerin için teşekkür ederken aklımda şu iki slogan cümlenin kalacağını ifade etmek isterim: Kendine Saygı: İçsel Gücün Anahtarı ve Gurur: İncelikli Bir Tuzak..
Akılda kalıcı ve özetleyen nitelikteki bu slogan cümlelerle konuyu zihnimize kazıyan meslektaşım Psk. Dan. Esra KATAR’a çok teşekkür ediyorum.
Başka bir hasbihalde de şu soruyu sorarız belki de: Aşk mı Gurur mu? Haftaya yeni yazımızda, başka bir uzmanla bam başka bir konu üzerinden alanımıza bakıyor olacağız. Haftaya görüşene değin hoşçakalın....
Gülser ÇELEBİ BAŞ
Türk Psikolojik Danışma ve Rehberlik Derneği Samsun İl Temsilciliği İl Başkan Yardımcısı