CHP lideri Özgür Özel’in Cumhur İttifakı’nın önderleri ile yaptığı görüşmeler, bazı partililer tarafından tepki ile karşılandı.
CHP’nin önceki genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu daha ileri giderek sosyal medyada “Saray ile müzakere değil, mücadele edilir” paylaşımında bulundu. Kılıçdaroğlu’nun tepkisi, parti tabanına göre daha ağır tondaydı. Özgür Özel’in Kılıçdaroğlu'na “ Müzakere de edilir mücadele de” yanıtı aslında demokrasilerde olması gereken tutumun öznesi idi.
Yerel seçimde birinci parti çıkan ve iktidara en kuvvetli aday, CHP’nin iktidar ve diğer muhalefet partileri ile iletişimde bulunması, görüşmesi demokrasilerde doğal karşılanması gereken durum. Müzakere ve mücadelenin birlikte yürütülmesi, demokrasinin gereğidir. Temel sorunların iletişimsizlik göz ardı edilerek çözüme kavuşturulması olası değil. Toplumu cendere altına alan, bunaltan sorunlar iktidarla müzakere yapılarak giderilir. Özgür Özel de bu doğrultuda hem Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hem de Cumhur İttifakı ortağı MHP lideri Devlet Bahçeli ile görüştü.
CHP genel başkanının “yumuşuma değil, normalleşme” diye tanımladığı bu süreçte, halkın yaşadığı derin ekonomik sorunları, açlık sınırı altında kalan aylığı ile yaşayan emeklinin içinde bulunduğu durumu, Can Atalay, Osman Kavala ve 28 Şubat’çı paşaların tutukluluğunu, atanmayan öğretmenlerin yakınmalarını birinci ağızdan Cumhurbaşkanı Erdoğan’a iletilmesi yararlı adımdı.
Nitekim 28 Şubat’çı paşaların sağlıklarından ötürü hapisten salıverilmelerine ilişkin Adli Tıp Raporu bir yıldır masasında bekleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, anayasal yetkisini kullanarak emekli askerlerin affını sağladı. İlerlemiş yaşlarına karşın yıllardır hapiste tutulan emekli paşaların özgürlüğüne kavuşmasında kuşkusuz Özgür Özel’in Erdoğan ile görüşmesi etkili oldu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın CHP lideri ile görüşmesini yeniden seçilmeye yönelik anayasa değişikliğine destek arayışı olarak değerlendirenlerin sayısı oldukça fazla. Hatta CHP’nin olası anayasa değişikliğinde ilk dört maddeden ödün vereceğinden kaygı duyanlar bile var.
Ne ki Özgür Özel’in vurguladığı gibi Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu partisi CHP’nin Türk ulusunun olmazsa olmazı ilk dört maddeden ödün vererek anayasa değişikliğine “evet” demesini” dile getirmek aymazlıktan öte bir şey değil. CHP lideri iktidara “önce mevcut anayasaya uyun” diyerek değişikliğe kapıyı kapattı.
Anayasanın 138. maddesi uyarınca Anayasa Mahkemesi’nin kararlarına uyulması zorunlu. Lakin vekilliği düşürülen tutuklu Can Atalay, AYM’nin “hak ihlali” kararına karşın salıverilmedi. Yüksek yargının kararı Yargıtay tarafından çiğnendi. Böylesi bir uygulama ortada iken Özgür Özel’in “önce mevcut anayasaya uyun” diyerek iktidarı uyarması, yeni değişikliğe kapıyı kapatması, bazı çevrelerin kaygısını boşa çıkardı.
Özgür Özel’in halkın sorunlarına çözüm sağlamak için iktidar ile müzakere yapması, normalleşmeye yönelmesi olumlu. Zira can yakıcı başlıklar küskünlükle değil müzakere ile sonuca ulaşır. Hiç kuşku yok ki CHP müzakereyi yürütürken, siyasi irade ile mücadelesini de sürdürecektir.
Saraçhane’de gerçekleştirilen atanmayan öğretmen mitinginin ardından, 26 Mayıs’ta Ankara- Tandoğan’da “Büyük emekli mitingi” yapılacak. İleriki günlerde diğer kitlenin sorunlarını gündeme taşıyacak mitingler yapılacaktır. Yani bir yanda müzakere diğer yanda mücadele. Yeter ki halkın rahat soluklanması sağlansın, yaşadığı ekonomik sorunlar giderilsin, AYM kararlarına uyulsun, yargı kararları tartışılır olmaktan çıkarılsın, demokrasinin gerekleri hayata geçirilsin...