Samsun polisinin
hayatın olağan
akışı içinde
insana dokunan
davranışları,
zaman zaman
medyaya yansıyor...
Hafta başında,
"yunus ekipleri"
yarıyıl tatilinin
ardından;
şehit polis memuru Atakan Arslan'ın kızı Eylül Asel'i
evinin kapısının
önünden alıp,
okula kadar
eşlik etti...
Önde iki motosikletli,
arkada
şehit kızı
Eylül Asel'in
içinde
bulunduğu polis
otomobiline
"eskort" oldu...
Şehidin kızı ile annesinin
yüzündeki
duygu,
sözcüklerle
anlatılacak gibi değil...
Meslektaşları,
şehit polisin eşi ve kızına
bu gururu yaşatarak,
onların
yalnız olmadıklarını
göstermişti...
Bu aslında
tüm şehit aileleri
için "ulvi" bir mesajdı...
Çünkü, yüreği
vatan sevgisiyle
dolu devlet-millet sevdalıları,
"şehitlerin
unutulduğunda öldüğünü"

iyi biliyordu...
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'nın da
sosyal medyada paylaştığı bu "asil"
davranış;
Türkiye gündemine düştüğünde,
milyonlarca insanın yüreğini
ısıtmıştı...
Dün de yine
bizim medya grubunda
yer alan
Yazı İşleri Müdürümüz Merve İlhan'ın
imzasını taşıyan
"eski arkadaş dehşeti"
başlıklı
haber üzerine,
mağdur olduğunu öne süren
kadını,
evinden büyük bir nezaketle 
resmi araca
davet eden polisler, ona
Samsun Adliyesi'ne kadar
eşlik etti...
Mahkemenin sonucunda,
davacı olduğu
kişi 
beraat etmişti
ama
mesele bu değildi...
O çığlığa
doğru veya yalan
ayrımı yapmadan
polisin
duyarlı
biçimde
karşılık vermesiydi...
Biliyorum, "Polis vazife ve salahiyet kanunu"nda
"Yardım isteyenlerle
yardıma muhtaç çocuk,
alil ve acizlere muavenet eder"

deniyor, elbette...
Ne var ki,
en küçük bir ihmalden doğabilecek
sonuca
fırsat verilmemesi,
Samsun polisinin
hassasiyetini ve dikkatini
ortaya koymaktadır...
Başarı tesadüfen gelmiyor...
Toplumda
"güven"
duygusunun yükselmesini
sağlayan
bu davranışlar;
cinayet, gasp ve tecavüz
haberleriyle
üzerimize düşen
karamsarlığın
dağılmasını sağlıyor...
Açıkçası mutlu olduk!..
Toplumun özlediği
bu duyguları
bizlere yaşatan
başta Emniyet Müdürü
Ahmet Arıbaş olmak üzere
teşkilatın
her kademesinde
görev yapan
memurları
kutluyorum...