AK Parti Samsun Milletvekili Dr. Ahmet Demircan'ın,
Sağlık Bakanı olduğu
dönemde
"Bu iş tamam" demiştik...
Yakınlarının
şüpheli
ölümlerinde
otopsi amacıyla
Trabzon'a gönderilen
cenazelerini
almak için
sıkıntılı süreç yaşayan
Samsunluların
çektikleri
çile,
nihayet bitecekti...
Bu sorunu,
7 yıl önce
dönemin
Sağlık Bakanı
Ahmet Demircan'la
birlikte katıldığım
TRT Haber'de
canlı yayınlanan
bir programda
anlatmıştım...
Vatandaşların
bir yandan yakınlarını
kaybetmenin acısını diğer yandan da
cenazelerini almak için
çektikleri
sıkıntıyı dile getirmiştim...
Vatandaşın,
maddi kaybı da büyüktü...
Demircan, o zaman "Haklı" olduğumu
belirterek,
sorunu çözeceğini
söylemişti...
Samsun için
son derece önemli olan
bu müjdeyi
o zaman ortağı olduğum
Haber Medya
Grubu'nun
TV, radyo, internet sitesi
ve gazetesinde
duyurmuştum...
Demircan, hızla işe koyulmuştu...
Önce, Eğitim Araştırma ve Uygulama 
Hastanesi'nin
karşısında
bir yer seçimi yapıldı...
Sonra, Adli Tıp Kurumu
binasının,
Toybelen'de
inşa edilmesi
planlandı...
Ahmet Demircan,
bakanlık içinde
kendisine engel olmak isteyen bir grubun
tezviratlarıyla
Sağlık Bakanlığı'ndan kendi isteğiyle
ayrılınca,
konu öylece kaldı...
Samsun Adli Tıp Birimi Müdürlüğü,
basit otopsilerin dışında
bir işlem yapamadı...
Çünkü, gerekli teknik donanım 
ve kadro yoktu...
Bu yüzden de
önemli otopsiler,
kriminal patoloji ve analizler
yine Trabzon'da yapılmaya devam etti...
Otopsiye gönderilen
cenazelerini
almak için Samsun'dan
Trabzon'a giden
vatandaşların 
çektiği eziyet 
de böylece devam etti...
Dün sabah saatlerinde,
AK Parti Samsun Milletvekili Adayı, Ticaret Bakanı Mehmet Muş'tan
bir mesaj aldım...
Muş, "Adli Tıp Kurumu binası
yapılıncaya kadar
geçici bir yer kiralandığını
ve tadilat işlemlerinin
tamamlanmasından sonra
faaliyete başlanılacağını"

belirtmiş;
"Böylelikle bu konunun da
Samsun'un gündeminden çıkacağını"

yazmıştı...
Konunun yıllarca takipçisi olan
gazetecilerden
biri olarak
buna çok sevinmiştim...
Yılların "çilesi"
bu kez gerçekten de
sona erecekti...
Elbette, binanın yanı sıra
Adli Tıp Kurumu'na
yeni laboratuvarlar
ve uzman atamaları da
yapılacaktı...
Adaylığı kesinleştikten sonra
kısa sürede
gerçekleştirdiği hamlelerle,
Samsun'un yıllardır kangrenleşen 
sorunlarını adeta "neşter" vurarak çözen
Ticaret Bakanı Muş, böylece
bu şehrin
siyasi tarihine de
"unutulmaz" olarak
kaydedilmiştir!..
Tıpkı, Demokrat Parti'den
Samsun Milletvekili
seçilen
Ulaştırma, Millî Eğitim,
Devlet Bakanlığı ve Başbakan Yardımcılığı 
yapan Tevfik İleri'nin
bu şehre kazandırdıkları gibi...
Tıpkı, rahmetli Hüseyin Özalp'ın Ulaştırma ve 
Orman Bakanlığı yaptığı
dönemlerdeki hizmetleri gibi...
Tıpkı, Tarım ve Köy İşleri ile Devlet Bakanlığı
döneminde
rahmetli Nafiz Kurt'un Samsun'a sahip çıkışı
gibi...
Tıpkı, Devlet Bakanı rahmetli Doğan Kitaplı gibi... 
Tıpkı,
Samsun'a sağlık kurumlarının
kazandırılmasında
büyük hizmeti olan
Sağlık Bakanı rahmetli Mehmet Aydın gibi...
Suat Kılıç ve Akif Çağatay Kılıç'ın
Gençlik ve Spor Bakanlığı 
dönemlerinde,
Samsun'un "spor kenti"
olmasına attıkları imza gibi...
Büyükşehir Belediyesi'ndeki
çok sayıda yanlış
uygulamasını
eleştirdiğim
Mustafa Demir'in,
Bayındırlık Bakanı olduğu dönemde
Samsun'a
AFAD Bölge Müdürlüğü'nün
açılmasını sağlaması gibi...
Hükümetlerde Samsun'dan bir  "Bakan" 
yer aldığında,
bu şehre
her zaman hizmet gelmiştir!..
TBMM KİT Komisyonu'na
başkanlık yaptıkları
dönemlerde de
rahmetli İlyas Aktaş ve rahmetli Biltekin Özdemir'in 
katkılarını da
unutmadık!..
Bu arada, dönemin Adalet Bakanı Bafralı
Hikmet Sami Türk ile 
yine Bafralı
olan
Milli Eğitim Bakanı Metin Bostancıoğlu'nu da
saygıyla anmak gerekir!..
Hal böyle olunca,
Ticaret Bakanı
Muş'un
bir aylık süre
içinde Samsun'a
kazandırdıkları
görüldüğünde,
"Keşke, onun adaylığı 3 ay önce açıklansaydı" diyesi
geliyor insanın...
Öyle ya Bakan Muş,
"Olmaz" denilen işleri
adeta sihirli dokunuşlarla;
bırakın yılları, ayları 
ve haftaları
birkaç günde
"Olur"a çevirmişti...
Ve böylelikle de 
kazanan Samsun olmuştu...
Bu şehre
geçmişten bugüne 
hizmet edenlerden
Hakk'a yürüyenlere
Allah'tan rahmet,
yaşayanlara da
sağlıklı bir ömür dilemek;
bizler için
bir "vefa" borcudur!..
Samsun, iyiliği de kötülüğü de
asla unutmamıştır!..