MİT;
sınır ötesinde, Türkiye'de
kanlı eylemleri planlayanları
ve bu eylemlere
katılanları
tek tek ya etkisiz hale getiriyor ya da
yakalayıp, adalete teslim ediyor...
MİT, bir yandan da güçlü
istihbaratlarla
terör yuvalarının
çökertilmesinde
de çok etkili
nokta atışları
yapılmasını
sağlıyor...
Son olarak, Hatay İl Emniyet Müdürlüğü
Terörle Mücadele ekipleriyle
ortaklaşa düzenlenen
operasyon
sonucunda,
11 Mayıs 2013'te
Hatay'ın Reyhanlı ilçesinde
53 kişinin hayatını kaybettiği
kanlı eylemde
bombayı temin ettiği öne sürülen
Muhammed Bin Koralı,
Suriye'de ele geçirildi...
MİT, Reyhanlı terör saldırısının faili ve planlayıcıları arasında yer alan Yusuf Nazik'i 2018'de Suriye'de düzenlediği operasyonla yakalamış, 2002 yılında
kanlı eylemin talimatını veren
Memet Gezer'in ABD'den getirilmesinde de
etkili olmuştu...
Bu gelişmeleri, rahmetli Turgut Özal
çok arzulamıştı...
Tıpkı, ABD'de olduğu gibi...
MİT, CIA gibi dış istihbarat ve operasyonlar;
Emniyet ve Jandarma da
FBI'nın çalışmasına benzer
bir yapılanma içinde
olmalıydı...
Bu nedenle, MİT'in sivilleşme sürecini
Köksal Sönmez'i
müsteşarlık makamına
atayarak
başlatan da
rahmetli Özal'dı...
O günden bugüne MİT'in
başına
siviller atandı...
Sürecin
bu noktaya gelmesinde,
rahmetli Demirel'in de
yaşadığı
bir olay etkili olmuştu...
Demirel, 12 Eylül darbesinin
bilgisinin
MİT tarafından
kendisine verilmemesine
sitem etmişti...
FETÖ'nün sızmakta en çok zorlandığı
kurumların başında gelen
MİT'in,
sınır ötesi
operasyonları;
Türkiye'nin
"Güçlü devlet" imajını da
yüceltiyor...
Bu da dost için
"Güven" düşmana
"Korku"dur...
Geçmiş yıllarda,
birbirlerine
bilgi "Atlatma" yarışındaki
kurumların,
oluşturulan
"İstihbarat havuzu" ile
"Paylaşma"
dönemini başlatmalarının
sonuçları,
böylece olumlu olarak
karşımıza çıkıyor...
Haber Gazetesi
İcra Kurulu Başkan Yardımcısı iken
13 Şubat 2012 tarihinde
"Havuza bak!.." başlıklı
köşe yazımda,
MİT ve polis arasında
karmaşa çıkarmak isteyenlerin
bu oluşumu yıkmak için
uğraştığını,
hedefin
Erdoğan'ın yanı sıra
MİT Başkanı
Hakan Fidan olduğunu
belirterek,
"Havuz yıkılırsa
bilgi kirliliği
içinde neyin ne olduğunu anlamak
zorlaşacak" demiştim...
Türkiye'nin,
İHA ve SİHA'ları ile
güçlü bir
ordusu var ama
terörle mücadelede
istihbaratın
ne kadar önemli olduğu,
örgütlerin
üst düzey
kadrosuna
yapılan
operasyonlarla
daha net anlaşılmıyor mu?..
İsrail'in; Hamas lideri
Haniye'yi İran'da,
Hizbullah lideri Nasrallah ve
20'ye yakın üst düzey komutanı
Lübnan'da düzenlediği
saldırılarla
katletmesinin
nedeni,
güçlü istihbarat
ağı değil mi?..
Samsun Emniyet Müdürü rahmetli büyüğüm ve dostum Kamil Acun,
1985'li yıllarda
polisin böylesine
imkanları dahi yokken,
bana "Devletin haberi olmadan bu ülkede yaprak kımıldamaz"
demişti...
Şimdi o günlere daha net biçimde
geldik işte!..
Vatandaş "Huzur" duysun,
hainler de korksun!..