Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın temel gıda ürünlerinde KDV'nin yüzde 8'den yüzde 1'e indirildiği açıklamasının ardından irili ufaklı birçok markette; önce
"bindirim" sonra
"indirim" çalışması yapıldığına dair iddialar var... Ticaret Bakanı Mehmet Muş, denetim timlerinin kurulduğunu ve gereken en ağır cezaların verileceğini söylediğinde; sosyal medyada fiyatların artırıldığına dair iddialar, görüntülerle desteklenerek paylaşıldı bile... Kim ne derse desin; bu memlekette her şeyin fiyatı artmış, bir tek
"ahlak" ucuzlamıştır... Manevi değerleri yok eden sistem; ekonomik vicdansızlıklar karşısında para cezasının ödenmesi halinde, ahlaksızlığın üstünü örtüyor... Tıpkı, Necip Fazıl Kısakürek'in
"Para" piyesindeki replikte olduğu gibi... Masanın üzerine
"fahişe" yazıp, okunmasını isteyen adam, o yazının üstünü para ile örttüğünde,
"Ne görüyorsun" diye soruyor ya!..
"Fahişe" yazısı değil, para görünüyor elbette... Yani, fırsatçılık ve karaborsacılık gibi ticari ahlaksızlıklarla vurgun yapanlar da para cezasını ödediklerinde, mesele bitiyor... Dev marketlere de stokçuluktan milyarlık cezalar yazıldı da ne oldu?.. Vatandaş,
"Ahlaksızlar" diye bu şirketleri eleştirdi, alışveriş yapmayı kesti mi?.. Demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğü gibi kavramlar yerine
"Para"nın kudretine teslim olmuş toplumlar; bu tür vicdansızlıkları sorgulayıp, hesabını soramıyorsa; bu durum, vurguncuları cesaretlendirir!.. Elbette, bu meselenin yanlışlığı;
"serbest piyasa ekonomisi" deyip, meydanın
"çakal takımı"na bırakılmasındadır!.. Kuzu kurdun; tavuk, tilkinin merhametine bırakılır mı?..