Bir arkadaşım,
geçenlerde
ailesiyle
birlikte
gittiği 
alışveriş
merkezinde,
yemek yediği
işletmede
hesap öderken;
350 mililitrelik suyun fiyatını
sorar...
Çünkü,
kasa fişinde
su fiyatı belirtilmemiştir...
Kasiyer, "18 lira" cevabını verince,
"Yazık" der...
Sonra da
"Bu su, piyasadaki en ucuz olanı"
diye sitem ettiğinde; kasiyer,
"Ne yapayım" diyerek
boynunu büker...
Arkadaşım fişi
bir daha inceler ve
su
fiyatının
belirtilmediğini
görür...
Ailesiyle birlikte
o işletmeden
çıkarken,
"Demek ki
medyada çıkan
su fiyatları konusundaki 
tepkiler üzerine
su bedelini
fişte belirtmemişler"
diye
söylenir...
Arkadaşım,
o suyun firmadan çıkış
fiyatının
3 lirayı geçmediğini de
öğrenmiştir...
Yaşadıklarını
anlatırken
ona, 
"Ticari ahlaksızlığın"
utanılacak
seviyeye geldiğini
söyledim...
Çünkü, 
para cezaları
bu ahlaksızlığın
önüne geçmiyor...
Zincir marketlere
milyonlarca lira ceza verildi de
ne değişti?..
Para cezasının
caydırıcılığı yok!..
Rahmetli Demirel'in,
yine Hakk'a yürüyen
siyasi liderlerden
Bülent Ecevit, Mesut Yılmaz ve
Erdal İnönü'nün
de katıldığı bir TV programında
söyledikleri,
aslında yıllar öncesinden
bugünü anlatıyordu...
Demirel, o programda aynen
şöyle demişti:
"Enflasyon sadece pahalılık olayı da değildir. Ahlakı bozar, borcu olan borcunu ödemez, alacağı olan alacağını alamaz. Hırsızlıktan, soygundan, fuhuşa kadar hemen hemen bütün yolları açar. Toplumun içini bozan bir olaydır"...
Demirel'in söylediklerinin
neresinde yanlış var?..
Yoksa, böyle bir
durum
söz konusu olabilir miydi?..
Hiç kimsenin umurunda değil!..
Eskilerin deyimiyle
"Kör tuttuğunu yakalıyor"...
Ağır yaptırımlar
gelmezse,
bu ahlaksızlığın önüne geçmek
mümkün olmayacaktır!..
Allah, fakir fukarayı korusun!..