Son bir yıl içinde
birçok arkadaşımızı,
tanıdığımızı ve onların
yakınlarını
kalp krizi sonucu kaybettik...
Aralarında
gençler daha çoktu...
Önceki gün de
50 yaşındaki
Samsunlu gazeteci arkadaşımız
Şaban Aslan,
kalbine yenik düştü...
Cenazesi bugün
toprağa verilecek...
Medyada,
kalp hastalığı sonucu
genç yaşta
ölenlerin
sayısının
artışını
Kovid-19'a
bağlayanların
sayısı,
hiç de az değil!..
Kimilerine göre de
kalp rahatsızlıklarının
nedeni
koronavirüs aşısı...
Pandeminin başlangıcından bu yana
aşıya karşı çıkanlar,
bu gelişmelerle ilgili olarak
"Zamanında demiştik"
diye paylaşımlar yapıyor...
Bu arada,
sosyal medya mecralarında da
uzman doktorlar,
Kovid-19'un
kalbe verdiği
olumsuz etkiyi
anlatarak,
kan sulandırıcı kullanılmasını
öneriyor...
Bir haberde okumuştum...
Kardiyoloji Uzmanı Dr. Cegerğun Polat,
"Son dönemde insanlar veri paylaşıyor. Ben de görüyor ve okuyorum. 'Böyle bir eğilim arttı mı' şeklinde tartışma yapılıyor. Kardiyologların da böyle genel bir gözlemi var. Kalp krizinde yaşam tarzı ve alışkanlıklar gibi faktörler etkilidir ama araya giren faktörlerden biri de Kovid-19 pandemisi. Artışlar koronavirüs ile ilişkili olabilir" demişti...
Koronavirüs vakalarının başladığı günlerde,
bunun yeni bir dünya düzeni
kurmak isteyen
emperyal sistemin
bir tezgahı olduğunu yazmış
ama aşıları eksiksiz
vurulmuştum...
Korkmuştum elbette...
Tanıdık doktorlar da
"Aman ihmal etme"
diye uyarıda bulunmuştu...
Buna rağmen birçok insan,
aşı olmaktan kaçınmış;
hiçbiri de
Kovid-19'a
yakalanmamıştı...
Aşı vurulmakla
hata mı etmiştik?..
Oysa, pandeminin başladığı süreç içinde
çok sayıda
arkadaşımızı da
kaybetmiştik!..
Aşı olma imkanları
bulunsaydı,
hayatlarını kaybederler miydi?..
Kafamda "deli" sorular var...
Allah aşkına
birileri çıkıp,
durumu izah etsin!..
Yoksa,
kendimi "kobay" gibi hissedeceğim!..