Necdet Uzun yazdı: Kim ya da kimler düşmüş?..

Necdet Uzun yazdı: Kim ya da kimler düşmüş?..
Abone Ol

"Düşene vurulmaz",
mendil kapmaca oyununun
bir kuralıdır...
Bu kuralda,
mendili alan
oyuncu,
istem dışı düşerse; rakip oyuncu ebeleme yapamaz. Bu durumda hakem, aynı oyuncular için oyunu tekrar oynatır...
Yani, buradaki
vurgu, "istem dışı"
düşmektir...
Bir başka deyişle;
"düşene vurmak"
müşkül durumda
olan kişiye
zorluk çıkarmaktır...
Hal böyle olunca;
eski Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Demir'in
2024 yılının
son üç aylık faaliyet raporunda
ortaya çıkan
harcamalarının
gündeme gelmesi sonucu
yaptığım eleştiriyi,
"Düşene vurmak" diye
tanımlamak,
gerçekçi bir yaklaşım mıdır?..
Üstelik Mustafa Demir, haksız yere
görevden alınmış ya da
mağdur edilmiş biri değildir...
Kamuoyu yoklamalarındaki
oy oranının düşüklüğüyle
parti tabanından gelen
yakınmalar
sonucunda,
partisi onu yeniden
aday göstermemiştir...
Mustafa Demir için
bu gelişmeler istem dışı
değil,
kendi yanlışlarının
sonucudur...
Bu durumda, Demir "düşmüş biri" 
sayılır mı?..
Türk Dil Kurumu,
"düşmekle" ilgili
tanımlamaları
şöyle sıralıyor...
- Yer çekiminin etkisiyle boşlukta, yukarıdan aşağıya inmek.
- Durduğu, bulunduğu, tutunduğu yerden ayrılarak veya dayanağını, dengesini yitirerek yukarıdan aşağıya inmek.
- Yere devrilmek, yere serilmek.
- Hava taşıtları kaza sonucu hızla yere inerek çarpmak.
- Vücuda bol gelen giysinin aşağı kayması.
- Yağmak.
- Vurmak, değmek, rastlamak.
- Vakti gelmeden ölü doğmak.
- Atlanmak, aradan çıkmak, eksik kalmak.
- Eksilmek.
- Aşırı ilgi veya sevgi göstermek.
- Uğramak, kapılmak.
- Yakışmak, uygun gelmek.
- Yakışık almak.
- Ödevi veya yetkisi içinde bulunmak.
- Bulunmak.
- Biriyle yaşama, çalışma, birlikte olma durumunda kalmak.
- Bir bölüşme sonunda payına ayrılmak.
- Kötü bir sebeple istenmeden bir yerde bulunmak.
- İşbaşından uzaklaşmak.
- Hızı, gücü, değeri azalmak.
- Isı, basınç, ateş vb. eksilmek, azalmak.
- Düşkünleşmek.
- Bir yere ansızın gelmek, damlamak, tesadüfen gelmek.
- Belirli zamana rastlamak.
- Fırsat çıkmak.
- Olmak, olumsuz bir duruma girmek.
- Savaşta savunulmaz duruma gelerek teslim olmak.
- Bazı deyimlerde "yürümek, birlikte gelmek" anlamlarında kullanılan bir fiil.
- Bayağılaşmak.
- Kötü yola girmek.
- Alışmak, müptela olmak.
- Telefon, sanal ağ vb. alanlarda bağlantı kurmak.


Bu saydığım, tanımlamalar
içinde
Mustafa Demir'in 
mevcut pozisyonunu
"düşme"
sözcüğüyle
ifade edebilecek
şey, "işbaşından uzaklaşmaktır"...
Oysa mahkemeler kadıya mülk değildir;
gün gelecek
kamu görevlerinde değişiklikler olacaktır, oluyor da...
Burada, bir "düşme"
eylemi söz konusu mudur?..
Diğeri ise,
hızı, gücü ve değeri kaybetmektir...
Demir'in
siyaseten değeri,
makamı
devreden herkes gibi
doğal olarak azalmıştır
ama onun
ekonomik değeri 
çok çok yükseklere
çıkmıştır...
Yani, bu durumda Mustafa Demir'i
"düşmüş biri" diye
tanımlamak yine mümkün müdür?..
Ayrıca, Mustafa Demir'i
özel hayatıyla ilgili değil;
kamu görevinde bulunduğu dönemdeki
işiyle ortaya çıkarılan
resmi 
belge ve bulgular üzerinden
eleştirmiştim...
Hiçbir zaman ne ona ne de başkasına
"adam değildir"
diye hakaret etmedim; ailesi
ve özel hayatıyla da
ilgili bir şey yazmadım...
Kamuyu ilgilendirmeyen
konudan bana ne?..
Ancak gazeteci, 
bir yolsuzluğu
belgelemişse veya elinde sağlam
deliller varsa
bunu yazar!..
"Duydum veya öyle söylediler"
gibi ifadeleri yuvarlamak,
"Laf ebeliği" yapmaktır...
O yazımdaki eleştiri de
Büyükşehir Belediyesi
faaliyet raporları
ve Samsunluların
yakından bildiği
konularla
ilgiliydi...
İftira atıp,
hakaret etseydim,
elbette bu "karakter" 
meselesi olurdu...
Devlet malına
bilerek
zarar veren
ve bu kaynakları
peşkeş çekeni,
tüyü bitmemiş yetim hakkı olan
mal ya da parayı haksız
biçimde cebe indireni
belgeleriyle
yazmak ve sorgulamak, en ilkel kabilelerde bile
gazetecilerin görevidir!..
Bu memlekette
iftira, yalan ve şantajla
"düşmüşe vuranlar"
aranıyorsa,
açılan ve sonuçlanan
davalar ile
gazete arşivlerine
bakılması
yeterli olacaktır!..
Unutmayalım ki,
kamu görevinde
temel esas,
şeffaflık ve hesap verebilirliktir...
"Allah, haksız biçimde müşkül duruma düşen ya da düşürülenlerin
yar ve yardımcısı olsun"

diyor ve bu yazıya noktayı koyuyorum...