Enflasyonla
mücadelede etkili olabilmek için
önce
uygulamalarda
"İnandırıcı" ve
"Güven" verici
yöntemler
gerekir...
Bu olmayınca;
kafe, lokanta ve pastanelere
karşı fahiş fiyat
"Boykot" çağrıları
lafta kalacaktır..
Yakında, Türkiye Büyük Millet Meclisi
gündemine;
Ticaret Kanunu'nda yapılacak düzenlemeler
gelecek...
Düzenlemeyle;
market, kafe ve restoranlara dair denetimlerde
para cezaları yetersiz kaldığı
için
ağır yaptırımlar söz konusu olacak...
Ben de "Para cezalarının yetersiz kaldığını"
geçmişte uygulanan
hapis cezalarından
örnekler vererek,
kaç kere yazmıştım...
Arşive bir göz gezdirdim...
Karşıma ilk önce,
24 Mart 2022'de yazdığım,
"Hapse atacaksın bunları" başlıklı yazım
çıktı...
Sonra, 24 Aralık 2022'de
"Ahlaksızlık bombası"
ardından
13 Temmuz 2023'te
"Cezalar caydırıcı değil"
başlıklı
yazılarımı gördüm...
En son, 24 Mart 2024'te yine para cezalarının yetersizliğinden söz ederek,
hapis cezası gerektiğini hatırlatmışım!..
Benim derdim;
mahalle bakkalları
değil, zincir marketler...
Birçoğuna büyük para cezaları
kesildi de
bir sonuç çıktı mı?..
Hepsini demiyorum ama
çoğu
etiket değiştirmek
için personelini gece mesaisine
bıraktı...
Hatta bu görüntüler
sosyal medyaya da yansıdı...
Gelelim kafe,
lokanta ve pastanelere
"Fahiş fiyat boykotu"na...
Burada bir "Es" verelim
ve soralım...
İstiklal (Çiftlik)
Caddesi'ndeki
lokanta, pastane veya kafeterya
kirası ile
Canik'in
Cengiz Topel Caddesi'ndeki kiralar aynı mı?..
Ev kiralarının bile uçtuğu yerde
iş yeri kiraları, aynı mı kaldı sanki?..
Büyük alışveriş merkezleri de
öyle...
Sorunu,
"Palyatif" değil,
"Kalıcı" çözümleri de
içinde barındıran
bütün yönleriyle
ele almadıkça,
bu konunun gündemden
düşmesi mümkün değildir...
Öncelikle,
kamu kurum ve kuruluşları
bu işe öncülük etmelidir...
"Güven" ve "İnandırıcılık"
demiştik!..
Hatırlanacağı
gibi, 6 yıl önce
"Enflasyonla Mücadele Programı"
nedeniyle
dönemin Samsun Büyükşehir Belediye
Başkanı
Zihni Şahin,
su fiyatlarında indirime
gitmişti...
Sonra ne oldu?..
Tepkilere rağmen
Mustafa Demir, indirimi iptal etti ve TEFE-TÜFE'yi devam ettirdi...
Eskiden 50-60 lira su bedeli ödeyen
vatandaşlara
şimdilerde 300-400 liralık
fatura çıkıyor...
Elbette suyun da bir maliyeti var...
Bunu söyleyenler;
çayın, çorbanın ve pastanın
maliyetini
hesaplamıyor mu?..
Yani, ağacı görüp,
ormanı göz ardı ederek,
bu işler çözülmez!..
En ince ayrıntısına kadar
nerede yanlış varsa ortaya konulup,
tarafların da
görüşü alındıktan sonra
bir düzenleme
yapılırsa;
itirazlar asgari ölçüye
düşecektir...
Yoksa, yıllar
önce
başlatılan
"Enflasyonla Mücadele Programı"
gibi
bu düzenlemeler de
güncelliğini kaybedecektir!..
Necdet Uzun yazdı: "Hapis" demedik mi?..
Necdet UZUN
Yorumlar