Hani, ABD başta olmak üzere
birçok ülke
Heyeti Tahrir Şam'ı (HTŞ)
terör örgütü ilan etmişti...
ABD ve İngiltere;
Suriye'de iç savaşı
körükleyip,
parçaladıktan sonra
hedefe adım adım
yanaşıyor...
Şimdilik elbette...
Çünkü, ABD'nin
A ve B planları var...
"A Planı" gerçekleştiğinde,
"B Planı" da
haliyle uygulanmış olacak...
Türkiye, 20 Ocak 2018'de
Zeytin Dalı-Afrin
Operasyonu'nu
başlatıp,
PYD-PKK'nın
Akdeniz'e inme
planını bozmasaydı;
ABD'nin
İsrail için açacağı
"Davut koridoru" da
gerçekleşmiş olacaktı...
İki ay kadar önceydi...
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve
MHP lideri Devlet Bahçeli,
İsrail'in hedefi
Türkiye dediğinde,
anlatmak istedikleri tam da buydu...
ABD; Suriye'nin
kuzeyindeki
PKK'nın uzantısı
PYD'ye binlerce TIR silah ve mühimmat
vermesinin yanı sıra, teröristleri
bugünler için eğitmişti...
Bu arada, Ukrayna'nın
HTŞ'ye
İHA-SİHA'ların
dışında
silah ve mühimmat
temini,
ABD ve İngiltere'nin izni
olmadan
gerçekleşebilir miydi?..
Lübnan'dan sonra
sıranın
Suriye'ye gelmesi
için
İsrail'in amaçlarına yönelik olarak
terör örgütü ilan edilen
HTŞ ile
PKK-PYD'nin bir araya getirilmesi de
planın bir parçasıydı...
Böylece İsrail'e hizmet eden
ABD, deyim yerindeyse
bir taşla iki kuş vuracaktı...
O koridorun açılması,
hem siyasal hem de ekonomik açıdan
Türkiye'nin yararına değildi...
Ama "Her şerde bir hayır vardır"...
Suriye'nin önünde
iki seçenek var...
Şam'da darbe girişimine maruz kalan
Suriye lideri Esad,
ya Türkiye ile masaya oturacak
ya da koltuğunu kaybedecek...
Görünen köyün kılavuza ihtiyacı yok!..
Türkiye, bu süreci
dikkatle izliyor...
Kimileri, HTŞ'nin
Halep
Operasyonu'nu
Türkiye'nin desteklediğini iddia ediyor
ama
bu durum
tam da öyle değil!..
Ortada Moskova ve Astana sözleşmeleri var...
Rusya, Türkiye, İran ve Suriye
yeni bir durum değerlendirmesi
yapabilir...
Şartlar değişmiştir...
Türkiye, ABD ve İngiltere'nin
terör örgütü ilan ettiği
HTŞ;
PKK-PYD ile biraraya getirilmiştir...
Dış politikada, rahmetli
Demirel'in dediği gibi
"Dün dündür, bugün bugündür"...
Öleyse, Türkiye'nin de bu gelişmeler karşısında
yeni bir strateji geliştirmesi de
yadırganacak bir durum
olamaz!..
Her şey Esad'ın,
Türkiye'nin uzattığı
eli tutup tutmamasına
kalıyor...
Türkiye bir çare bulur...
Tıpkı rahmetli İsmet İnönü'nün
ifade ettiği ünlü sözü gibi...
"Yeni bir dünya düzeni kurulur,
Türkiye bu dünyada yerini alır"...