Borsa yatırımcısına,
"Kara pazartesi"nin
ardından "Kara cuma"yı yaşatanların
yaptıkları
eğer yanlarına
kar kalırsa,
"Kara" günlerin sayısı bitmez;
milyonlarca
insan
parasını kaybeder,
birileri de
haksız kazançla
köşeyi döner...
Bunu önlemenin
yolları vardır elbette...
Nitekim,
SPK; Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in
istifa iddialarıyla,
Borsa İstanbul'da yatırımcıların
yanlış yönlendirildiğini
belirterek, soruşturma
başlattı...
Her şeyin açıkça ortaya
çıkarılması
ve "Piyasa dolandırıcılığı"
yapanların
isimlerinin de tek tek açıklanması gerekir...
Bu durum cezasız kalırsa,
Borsa İstanbul'da yerlerde
sürünen
"Güven"i, bir daha da
ayağa kaldırmak mümkün olmayacaktır...
Yani, bu kan emicilere
fırsat yaratacak
eylem ve söylemlerden
kaçınılmadığı
takdirde;
aktörleri değişen
senaryolar
devam edecektir...
Milyonlarca küçük yatırımcının
bu tür operasyonlara
maruz kalmalarının önüne
geçmenin bir yolu da
sorumluluk makamında bulunanların
bir "Kuyumcu terazisi" hassasiyetinde
davranmasından geçiyor...
Şimşek'in
istifa ettiğine ilişkin
yalanlar
sosyal medyada
hızla yükselirken,
bunun yanıtını
Borsa İstanbul'da seans kapanmadan vermek
gerekmez miydi?..
Yani, deyim yerindeyse; atı alan,
Üsküdar'ı geçmeden
müdahale edilemez miydi?..
Her şerde bir hayır vardır,
demek istiyorum...
Belki de bu son olay,
SPK'nın
epeydir şikayet edilen
konuları
ele almasını
sağlayacaktır...
Böylesine manipülasyonlara ve
yapılan vurgunlara
tepkisiz kalmak,
bu suça ortak olmaktır...
Zor bir dönemden geçerken,
piyasayı bozacak
ifadeler;
Borsa İstanbul'u
"Kumarhane" gibi
görenlerin
ekmeğine yağ sürer
ve
hiç kimse bile bile
kaybedeceği bir oyuna
dahil olmaz!..
Böyle bir ortam;
ortaklık hisseleriyle
büyüyen şirketleri de
ciddi biçimde vurur,
ülke ekonomisi zarar görür!..
Göz göre göre gelen böylesine
manipülasyonlarla
küçük yatırımcı ve işletmelere
mağduriyet yaşatan
kan emiciler,
bu yaptıklarıyla
bir anlamda
"Vatan haini"
sayılmaz mı?..
* * *
Bugün tatile
çıkıyorum. Yazılarıma da
bu yüzden bir süre ara veriyorum. Dönüşte
yeniden buluşmak umuduyla...