MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, adı gibi
devleti
iyi bilen
bir liderdir...
Bir şey söylediyse,
mutlaka
nedeni vardır...
Dört gün önce,
"Kuyuya atılan taş..."
başlıklı yazımda,
sahte dolar tezviratlarının
gerçeği yansıtmadığını
belirtmiştim...
30 Kasım 2024 tarihli yazımın
bir bölümünde
durumu şöyle izah etmeye
çalışmıştım:
"Ne hale geldik?..
Hani, bir söz var ya!..
"Bir deli kuyuya taş atar,
40 akıllı çıkaramaz" diye...
Bir TV'nin canlı yayınında
izledim...
Tüm Yetkili
Müesseseler ve Döviz Büroları
Derneği (TÜYEMDER) Başkanı
Mehti Şeren,
yayında,
para sayma makinesine
300 dolar
attı...
"Bu paranın içinde 1 adet sahte 100 dolar var. Makine
bunu ayıracak" dedi ve düğmeye bastı. Makine, sahte
100 doları ayırdı...
Bu kez içinde sahtesi de bulunan
dolarları,
programdaki
diğer katılan kişiye "İyice karıştır" diyerek verdi...
Sonra, söz konusu 3 bin dolar
yeniden makineye konuldu. Makine yine o sahte parayı ayırdı...
Hayretler içindeydim...
Hani, sahte doları
makineler bile ayıramıyordu!..
Ardından TÜYEMDER
Başkanı Mehti Şeren,
sahte dolar iddialarının abartılı olduğunu ve panik havası yaratıldığını söyledi...
Döviz bürolarına
mesaj attığını belirten
Şeren,
"Bize gönderilen yalnızca bu iki banknottur, bunlar da makinelerimizden geçmemektedir. Basında ve sosyal medyadaki 600 milyon dolar sahte para olduğu şeklindeki haberler, tamamen asılsızdır" dedi ve piyasada bin dolar dahi sahte dolar olmadığını ifade ederek, "Bu tür paraların döviz bürosu makinelerinden geçmesinin mümkün olmadığını" sözlerine ekledi...
Yazıma "Bu işte bir terslik var"
diye devam ettim...
Şimdi,
MHP Genel Başkanı
Devlet Bahçeli'nin
dünkü ifadelerine kulak verelim:
"Bir anda tetiklenen panik ortamının, ticaretin belkemiği Kapalı Çarşı'ya kadar sirayet etmesi, döviz bürolarının alım-satım işlemlerini bıçak gibi kesmesi, bize göre Türkiye'ye yönelik bir operasyondur. Sahte dolardaki ilk akışın güneydoğu sınırımızdan kaynaklandığının ileri sürülmesi de son günlerdeki pozitif ülke gündemini gölgeleme sinsiliğinde, ekonomik ayağın faal olduğunu düşündürmektedir. Sahteliğin ve sahtekarlığın geçer akçe olduğu bugünkü dünyada, insanın bile sahtesi varken, dövizin sahtesine dudak bükmek elbette ikna edici bir durum değildir. Her ayrıntıyı, kuytuda gizlenen her ihtimali araştırmak esas olmalıdır ancak ortada fol yok yumurta yokken ekonomiyi provoke etmek, dipsiz bir kuyuya taş atan bozguncu taifenin peşine takılmak, ülkemize yapılabilecek vahim bir kötülüktür"...
Bahçeli'nin, "Dipsiz kuyuya taş atan
bozguncu taifesi"
sözleri,
4 gün önce
sahte dolar tezviratlarıyla ilgili
olarak yazdığım yazıya
"Kuyuya atılan taş..."
başlığıyla
örtüştü....
Çünkü, "Aklın yolu bir"di...
Türkiye'yi geçmişten bugüne
çökertmek isteyenlerin
Suriye olayları öncesinde
böyle bir operasyona
kalkışması
ile
sosyal medyada "Türkiye iflas etti" yalanının
zamanlaması
tesadüf olabilir miydi?..
Millete panik yaptırmak isteyenlerin
operasyonlarına,
"Milli akıl" ile
tepki vermemek
onların değirmenine
su taşımak olur!..
Yani, Devlet Bahçeli,
o aklın gereğini yaptı...