Evrensel bir dinin mensuplarıyız. Bu şu anlama geliyor bizim dinimiz Allah tarafından insanlığa gönderilmiş olan en son hak dindir.
Öncelikle bizim inancımızda VİCDAN ve İNSAF ne anlam ifade ediyor?
İNSAF:
Adâlet, doğruluk. Hakkı gözetip adâletten ayrılmama.
İnsaf kelimesinin kökeni Arapça dilinden gelmektedir. Türkçemize Arapça dilinden yer kazanan bir kelimedir. Adaletli olmak anlamına gelmektedir.
Bir başka deyişle adaletli olmak ve davranmak, gerçekleri görüp anlamaya başlamak olarak açıklanmaktadır. Bir kişinin acıma duygusunun gelişmesi ile mantıklı düşünüp, adaletli bir şekilde davranması insaflı olması anlamına gelmektedir.
İnsaf etmek, kişinin ya da kişilerin hakkını vererek adaletli bir şekilde olaylara yaklaşmak anlamına gelir. Acıma duygusunun ön planda olması şeklinde de yorumlanabilmektedir. Kişinin hakkını teslim etmek insaflı olmak anlamına gelerek kelimenin tanımını ortaya çıkarır.
VİCDAN:
TDK'ya göre vicdan kelimesi ise şu anlama gelmektedir:
- Kişiyi kendi davranışları hakkında bir yargıda bulunmaya iten, kişinin kendi ahlak değerleri üzerine dolaysız ve kendiliğinden yargılama yapmasını sağlayan güç.
Osmanlıların son dönemiyle Cumhuriyet döneminde Batı ahlâk felsefesine dair eserlerin Türkçeye çevrilmesi sürecinde Fransızcada ahlâkî şuuru ifade eden “conscience morale” tamlamasının vicdan kelimesiyle karşılandığı görülmektedir. Nitekim İsmail Fenni (Ertuğrul) Lügatçe-i Felsefe ’de (s. 125) “conscience morale” için “hiss-i bâtın, vicdan, hayrı şerden temyiz etme kuvveti, vazife-i hissî, şer işlemekten hâsıl olan ıstırap ve hayır işlemekten husule gelen sürur” şeklinde zengin bir tanım yapmıştır.
Kur’ân-ı Kerîm’de vicdan kelimesi geçmemekle birlikte birçok âyette insanda bulunan ve onun iradî fiillerini ahlâk ölçülerine göre denetleyen, iyilik yapmaktan sevinç, kötülük yapmaktan ıstırap duyan bir ahlâkî melekeden söz edildiği, tövbenin de böyle bir vicdanî hesaplaşmanın ürünü sayıldığı görülür (meselâ bk. en-Nisâ 4/17-18; el-Mâide 5/38-39; en-Nahl 16/119).
Kur’an’a göre nefis, vicdanî boyutu sayesinde kendini denetleme ve buna göre ödül veya ceza verme yetkisine sahiptir (el-Enbiyâ 21/64; en-Neml 27/14). Nefsin iyilik ve kötülükleri ayırt edebilecek şekilde yaratıldığını, nefsini arındıranın ebedî kurtuluşa ereceğini, onu kirletenin ise ziyana uğrayacağını ifade eden ayetlerdeki (eş-Şems 91/7-10) nefis kelimesi de vicdanı hatırlatmaktadır.
Bireysel hayatımızdan aile içi yaşantımıza ve toplum içindeki davranışlarımızda insaf vicdani kanaatlerimiz ön yargılarımızın önüne geçmiş olursa, sorunlar asgariye inecektir.
Siyasi fikir karmaşık içinde olan ve eğriyi doğrudan ayırt etme konusunda zaaf içinde olanlarımızda insaf ve vicdani hareket ile hakikate ulaşabileceklerdir. Yeter ki samimiyet olsun....