Hükümetin kıdem tazminatı fonu sevdası bir türlü bitmiyor. Belirli aralıklarla ısıtılıp gündeme getiriliyor.
Önümüzdeki üç yılın yol haritasını çizen, geçtiğimiz hafta kamuoyuna duyurulan Orta Vadeli Program’ın (OVP) dikkat çeken başlıkları arasında sil baştan yenilenecek sosyal güvenlik sistemi ile tamamlayıcı emeklilik sisteminin oluşturulması da yer alıyor.
2024 yılının son çeyreğinde yeniden gündeme gelmesi beklenen kıdem tazminatı fonu, uzun yıllar tartışıldı, çalışma yaşamının uzlaşma sağlanamayan başlığı oldu. Patronlar ne denli fonu savundu ise emekçi ve sendikalar o denli istemedi.
Siyasi iradenin “ bir gün dahi çalışsa emekçi kıdem tazminatına hak kazanacak” savunusu ile hayata geçirmek istediği fona işçi sendikaları “ödenecek kıdem tazminatının düşeceği, para alabilmek için uzun yıllar bekleneceği, yararlanma koşullarının ağır olacağı” gerekçesiyle şiddetle karşı çıkıyor.
Sistem hayata geçerse bir gün çalışılıp kıdem tazminatına hak kazanılsa bile ancak emekli olunduğunda ve 60 yaş doldurulduğunda fonda biriken paranın yüzde 25’i toplu olarak alınabilecek. Geri kalanı aylıklara yansıtılacak.
1936 yılında Türk iş hukukuna giren mevcut kıdem tazminatı sisteminde bir işyerinde en az bir yıl çalışan emekçi işine son verilmesi halinde kıdem tazminatı hakkını ediniyor. Ayrıca emekçi kendi isteği ile işten ayrılma ve yüz kızartıcı suçlardan ötürü işten atılmadığı sürece, erkekler askerlik görevi, kadınlar evlenmelerinden dolayı kıdem tazminatlarını alabiliyor.
Önceden yılların birikimi kıdem tazminatı ile konut veya otomobil satın alan emekçi, liranın aşırı erimesiyle günümüzde bir oda bile edinemiyor. Bu halde iken kıdeme göz koymak hakkaniyete aykırı.
“İkinci emeklilik maaşı “ gibi sunulmaya çalışılan sistem hayata geçerse, mevcut emeklilik sistemi daha da zedelenebilir. Yakınılan düşük emekli aylıklarının iyileştirilmesi yerine prim ödenecek yeni sistem öne çıkabilir.
Oysa hükümetin öncelikli görevi, mevcut aylıkların günün koşullarına göre artırılmasını sağlamasıdır. Emeklinin düşük aylık feryadı göğü inletiyor. Ne ki duyan yok.
Kıdem tazminatı fonundaki en büyük kaygılardan biri de işsizlik sigortası fonuna benzemesi. Zira sağlanan teşvik ve yardımlarla işsizlerden çok patronlar yararlanıyor işsizlik fonundan.
İşçi sendikaları ve emekçiler olası kıdem tazminatı fonunda biriken paranın da işverenlere teşvikler yolu ile aktarılabileceği kaygısını taşıyor.
Sendikalar, önceki yıllarda kıdem tazminatı fonuna karşı eylemleriyle “tek güvencemize dokunmayın”, “kıdeme dokunan yanar” diyerek hükümete geri adım attırmış, fon gündemden kaldırılmıştı. Ancak AKP iktidarın kıdem iştahı yine kabarmış olmalı ki OVP’de yeniden yer aldı.
Eğer 2024 yılının son çeyreğinde gündeme gelirse çalışma yaşamı oldukça hareketlenecek, tartışmalar alevlenecek...