Samsun

İYİ Parti SBB Başkan Adayı Tüfekci 'Pankart Krizi sürecini anlattı: “Siz çok öndesiniz, biz arkada kaldık dediler"

İYİ Parti Samsun Büyükşehir Belediye Başkan Adayı İmren Nilay Tüfekci, seçim koordinasyon merkezlerinin karşısına AK Parti tarafından asılan pankartla sabote edilmeye çalışıldıklarını öne sürerek, süreci anlattı.

Abone Ol

İYİ Parti Samsun Büyükşehir Belediye Başkan Adayı İmren Nilay Tüfekci Kanal S ekranlarından yayınlanan Seçim Vitrini Özel Programına konuk oldu.  

PANKART KRİZİ SÜRECİNİ ANLATTI

Tüfekci, seçim koordinasyon merkezlerinin önünü, AK Parti tarafından asılan pankartla kapatılmasının siyasi etik kurallarına sığmadığını belirterek Kanal S aracılığıyla 'pankart krizi' sürecini anlattı. 

Tüfekci: "Samsun tarihinde büyük partiler tarafından aday gösterilmiş ilk kadın büyükşehir belediye başkanı olarak duruyorum, lakin kendisine asgari ölçüde siyasi etik kurallarının dahi uygulanamadığı eşitlik üzerinden haklı rekabet unsurlarının gözetilmeden iktidarın verdiği şımarıkla kontrolsüz güç ile dayatılan yaşanılan bu pankart krizinin mağduru olan büyükşehir belediye başkan adayı olarak bulunuyorum.

"SEÇMENİN VİCDANINA BIRAKIYORUM"

Bütün siyasi teamüllere uygun şekilde ve seçim kurallarına uygun bir şekilde SKM’yi tuttuklarını dile getiren Tüfekci: "Şimdi öncelikle şunu belirtmek istiyorum ki kurumsal kampanyaların Ak Parti'nin böyle bir sloganı yok biz "Sende İnan" sloganı ile girdik takdir edersiniz ki böyle büyük seçimler öncesinde kendi partimizle hummalı çalışmalar sonucu böyle sloganlar hazırlanıyor bu dolayısıyla bir emek ve bu emeğe saygı göstermeyi bir kenara bırakıyorum bu emeğe saygı gösterilmeden alınan tavra sayın Cumhurbaşkanı’nın alet edilmesini bir tarafa bırakıyorum bir kadın olarak bizim sesimize, yüzümüze tahammülü olmamalarını ayrıca seçmenin vicdanına sunmak istiyorum. Biz bütün siyasi teamüllere uygun şekilde ve seçim kurallarına uygun bir şekilde SKM’lerimizi tuttuk, giydirdik hiçbir yola taşma yapmadan sadece binamızı giydirerek kampanyamıza başladık. Sonrasında yan tarafta orası yeşil alan biz kayıtlarda da buna ulaştık kendileri belki otopark alanı olarak kiralayıp kullanıyor olabilirler o detayı bilmiyorum ama orası bir yeşil alan ve yeşil alana büyükşehir belediye araçları ile gelen direkler dikilmeye başladı bizim öngördüğümüz bir durum vardı. Seçim koordinasyon merkezimizin görünümünü kapatmak amacıyla bir durumla karşı karşıya kalacağımızı elbette ki biliyorduk. O direklerin birleşme yerlerine kaynatma yapılarak daha da yükseğe çıkarmaya başladılar. Biz bunlar yapılırken hemen yan komşumuz olduğu için gidip ekipleri ile bu siyasi nezakete sığmıyor bence bunu yapmayın diye rica ettik, tabi onlar devam ettiler." ifadelerini kullandı.

"SİZ ÖNDESİNİZ, BİZ ARKADA KALDIK"

Bu işin muhatabının teşkilat başkanları olduğunu ve Ak Parti İl Başkanını aradığını söyleyen Tüfekci: "Bu şekilde yapmayın çünkü hem bize saygısızlık hem seçim ahlakına uymuyor daha yolun çok başındayız. Bize verilen cevap ise aynen şu şekilde "Siz çok öndesiniz, biz arkada kaldık bunu yapmak zorundayız” ifadelerinin kullanıldığını öne sürdü.

Tüfekci sözlerini şöyle sürdürdü: “Sonuçta bu konumlandırma planla ilgili bir şey dedi ki o zaman neden bizim il başkanlığımızın yanında yer tuttunuz bende soruyorum burada Samsun’da ki bu bulvar komple sizin mi?, bu Samsun sizin mi? biz burada sizden icazet mi alacağız SKM yapabilir miyiz diye?, Ben de en başta belirttiğim gibi hiçbir siyasi kurala karşı gelmeden en iyi uygunlukla biz o SKM’yi giydirdik dolayısı ile bizde bu cevabı aldıktan sonra biz günlük programımıza devam ettik. Pazarcılar, kuaförler ve şoförler odasına gittim ve akşam geri döndüm geri döndüğümüzde SKM’nin önüne durup araçtan indiğimde gördüğüm tablo karşısında gerçekten tabiri caiz ise böyle şok oldum beynimden aşağı kaynar sular döküldü. 

"BİZE CEVABEN ÜRETİLDİ"

Olay sadece bizi kapatmak yönünde değildi, bizim aylarca üstünde çalıştığımıza sende inan diye çıktığımız çünkü taktir edersiniz ki herkesin hem inancı kendinedir hem dini kendinedir lakin kimse bizimde bu yöndeki tevekkülümüzü inanç değerlerimizi ne durumda olduğunu sorgulayamaz ve yargılayamaz. Biz bu durumda bu noktada çıktığımız "Sende İnan Samsun" sloganına karşılık kendilerinin asla kurumsal tarafta seçim kampanyası sloganı olarak kullanmadıkları sadece bize cevaben üretilmiş bir pankart ile karşı karşıya kalınca ve bu pankartta direkt Sayın Cumhurbaşkanı’nın resmini koyunca ben büyük şok yaşadım dedim ki yani ben Samsun Büyükşehir Belediye Başkan adayı olarak sayın Cumhurbaşkanı ile mi yarışıyorum?, yada Sayın Cumhurbaşkanı bundan haberdar mı?. Bu durum kendisine sunulsa o da siyasi etiğe sığmayacağını çok büyük saygısızlık olacağını görecektir ben bundan eminim.

Şimdi bundan 10 ay öncesine dönelim milletvekili adaylığımla yine ben 2. Sırada sahalarda çalışan milletvekili adayıydım o zaman da Samsun Cumhuriyet Meydanı’nın da bir Seçim Koordinasyon Merkezimiz vardı yine bütün siyasi teamüllere uygun olarak orayı da gayet güzel bir şekilde giydirmiştik sonrasında Cumhurbaşkanımızın burada bir mitingi düzenlendi tabi ki Cumhuriyet Meydanı'nda miting alanından baktığınız zaman benim şeçim koordinasyon merkezim çok görünür bir vaziyette karşılarında duruyor biz bir akşam öncesinde gelip seçim koordinasyon merkezimizin olduğu yolu kapatacak şekilde çok büyük astılar. Samsunspor’umuzun  armalı bayrağı ile bütün sokağı kapattılar inanın ben o zaman hiç tepki vermedim gerçekten empati kurdum benimde genel başkanım böyle bir miting ile gelse ve karşısında bu kadar görünür rakip bir partinin reklamı olsa bende ona karşı konuşsun istemem dolayısıyla bunu anlayışla karşıladık ve mitingin geçmesini bekledik. Lakin miting geçti bitti bir gün geçt,i iki gün geçti baktılar ki bizden hiç ses çıkmıyor ne güzel kapatmışız da zaten devam edelim o zamanda ben hiçbir saygı ve nezaketi bozmadan geçtim o bayrağın önüne ve Samsunspor bu şehrin çok büyük bir değeri Atatürk’lü armanın olduğu bayrağı kesip atmak bize yakışmaz ne kadar bizim görselimizi engellese de bizde buna sebep bir açıklama yaptık, Dedik ki bu bize yakışmaz biz büyük bir saygı çerçevesinde mitinginizi yapmanızı bekledik ama yakışan size miting biter bitmez bunu buradan almaktı almadınız ben yetkililere sesleniyorum lütfen bayrağınızı alın bizim seçim çalışmamızı lütfen engellemeyin. 

Bu direkler yapılırken bir lansman olabilir, aday açılaması olabilir dolayısı ile bizim görünürlüğümüzü kısa süreliğine de olsa örtmek isteyebilirler bu anlaşılabilir bir durum ama bu karşılıklı istişare ile olur sayın Halit Doğan’da benim telefon numaram var bana bunu söyleyebilirdi şimdi taktir edersiniz ki ben büyükşehir belediye başkanı adayı olarak tekrardan kendimi aynı duruma koyuyorum benim partim böyle bir karar verecek olsa böyle bir çalışma yürütecek olsa mutlaka haberim olurdu dolayısıyla haberi olmadığını düşünmüyorum bana getirip böyle bir şey sunsalardı kendilerinin pankartlarına cevaben bakın bizde bunu ürettik deseydi benim ekibim teşkilatım bana derdim ki çok ayıp bu yapılmaz çünkü çok saygısız bir durum dediğim gibi orada eğer Halit Doğan’nın resmi olsaydı kendilerini kurumsal kampanyasının sloganı olsaydı ben inanın bu kadar tepki vermezdim. Aslında bu yaptıkları hatayı görmezden gelip kriz yönetimindeki en etkili yöntem şudur Ak partide bunu genel merkez siyasetinde çok kullanıyor yok saymak elindeki kontrolsüz gücü dayatma yolu ile insanları ezmek, yok etmek, kapatmak buna artık öyle bir alışmışlar ki bu normal bir durum kendileri için ama değil normal bu çok adaletsiz bir durum keza bunu bizim genel merkezimizin yaptığı seçime dayalı genel kampanyamızdaki sansürleme üç büyükşehirde yaşadık bu onun başka bir örneği şimdi yaşadığımız bizim, dediğim gibi 23 yıldır zaten inandığı yolda yürüyor zateni yok orada ama kast ettikleri bu sende inan Samsun demişiz bize cevaben sanki biz halk ozanıyız atışma yapıyoruz şimdi ben ne yapacağım kendi seçim koordinasyon merkezimize farklı bir ifade üreteceğim onlara cevap vereceğim sonra onlar bana böylemi devam edecek bu süreç yani gerçekten komik bir durum gerçekten trajik bir durum. Karşı tarafta şu var adil bir seçimi kabul etmiyorlar sadece sonucunda kendilerinin kazanacağı bir seçime girmeyi kabul ediyorlar adil bir seçim onlara göre değil sonucunda biz kazanacaksak o zaman bir yarış olsun bu tutum bu davranış bize yaptıkları bu operasyonlar bunun en büyük örneğidir. Biz bu ittifak sisteminin içinde arasında sıkışmış seçmene bunu göstermek istiyoruz yani iki tarafında kontrolsüz bir şekilde kendi ellerinde bulunduğu gücü karşılarına dayatma olarak kullanmanın iki tane tezayülünü görüyoruz. İnsanların o kadar derdi büyük sıkıntıları var ki bizim bu tantanalarımız kimse dinlemek istemiyor insanlar artık çözüm istiyor çok yazık gelin tertemiz adil bir yarış geçirelim biz projelerimizi konuşalım. "

NEJLA KAYA

SAMSUN HABER İLE İLGİLİ İÇERİKLERE GÖZ ATIN.