Güncel

Gözler Merkez Bankası'nın faiz kararında

Yurt içinde Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) faiz kararı yatırımcıların odağında olacak. AA Finans'ın beklenti anketine katılan ekonomistler, TCMB'nin, bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını artacağını öngörüyor.

Abone Ol

Yurt içinde, geçen hafta dalgalı seyir izleyen BIST 100 endeksi, haftayı yüzde 1,06 artışla 7.853,36 puandan tamamlarken, gelecek hafta Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında açıklayacağı faiz kararı yatırımcıların odağına yerleşti. AA Finans'ın beklenti anketine katılan ekonomistler, TCMB'nin, bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını (politika faizi) 250 baz puan artırarak yüzde 37,50'ye çıkartacağını tahmin ediyor.

EN İYİ PERFORMANS GÖSTEREN GELİŞMEKTE OLAN TAHVİLLER ARASINDA

Geçen hafta, Deutche Bank'ın Türk tahvillerinin 2024'te en iyi performans gösteren gelişmekte olan tahviller arasında yer alabileceğini duyurmasının ardından, BNP Paribas da Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının (TCMB) son aylarda yaptığı para politikası düzenlemesinin ardından Türk tahvillerinin daha cazip hale geldiğini bildirdi.

KREDİ RİSK PRİMİ DÜŞÜŞTE

Düşüş eğilimini sürdüren Türkiye'nin 5 yıllık kredi risk primi (CDS) geçen hafta 3 yılın ardından ilk kez 350 baz puanın altına inerek 347,1 seviyesini test etti. Böylece CDS hafta başından itibaren yaklaşık 31 baz puan gerilemiş oldu. Dolar/TL, haftayı bir önceki kapanışın yüzde 0,4 üzerinde 28,6789'dan tamamladı.

Analistler, BIST 100 endeksinde teknik açıdan 7.900 ve 8.000 seviyelerinin direnç, 7.800 ve 7.700 puanın ise destek olarak öne çıkabileceğini ifade etti. Gelecek hafta yurt içi veri gündeminde, pazartesi günü uluslararası yatırım pozisyonu, yurt dışı ÜFE, salı günü tarımsal girdi fiyat endeksi, çarşamba günü tüketici güven endeksi, perşembe günü TCMB'nin faiz kararı, haftalık para ve banka istatistikleri, cuma günü kapasite kullanım oranı, reel kesim güven endeksi takip edilecek.

"ŞAHİN" PARA POLİTİKALARI

Bir yılı aşkın süredir küresel çapta devam eden "şahin" para politikaları, enflasyon endişesinin günden güne azalmasına yardımcı olurken, ekonomilerdeki yavaşlama sinyallerinin resesyon ihtimaline dönüşüp dönüşmeyeceği ise yakından takip ediliyor. Geçen hafta ABD'de açıklanan veriler, iş gücü piyasasında yumuşamanın sürdüğüne işaret ederken, ülke enflasyonunun da beklentilerin altında kalması pay piyasalarında risk iştahını artıran ana etkenler olarak öne çıktı.

ABD'de Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE), ekimde aylık bazda değişim göstermezken, yıllık bazda yüzde 3,2 artış kaydetti. Beklenti ise aylık yüzde 0,1 ve yıllık yüzde 3,3 artması yönündeydi. Ülkede yıllık enflasyon geçen ay yüzde 3,7 seviyesindeydi. Analistler, para piyasalarındaki fiyatlamalarda Fed'in aralık toplantısında faizi sabit bırakacağına kesin gözüyle bakıldığını belirterek, bankanın yüzde 85 ihtimalle haziran ayında faiz indirimlerine başlayacağının tahmin edildiğini bildirdi.

Fed yetkililerinin enflasyonla mücadelede zafer ilan etmek için henüz erken olduğuna ilişkin sözle yönlendirmelerinin piyasalarda risk iştahını nispeten törpülediğini aktaran analistler, yetkililerin resesyon beklemediklerini de dile getirdiklerini belirtti. Fed Yönetim Kurulu Üyesi Lisa Cook, sıkılaşan finansal koşulların bazı sektörlerde baskı yaratabileceğine işaret ederek, ekonomide yumuşak inişin mümkün olduğuna inandığını ancak bunun garanti olmadığını söyledi.

Cleveland Fed Başkanı Loretta Mester, para politikasına yönelik konunun faiz oranını düşürmek olmadığını, meselenin kısıtlayıcı bir duruşta ne kadar süre kalınacağı ile ilgili olduğunu ifade ederek, ABD ekonomisi için resesyon tahmin etmediğini vurguladı. Öte yandan, geçen hafta Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings, ABD'de bölgesel bankaların finansman ve büyüme zorluklarının 2024'te de devam edeceğini bildirdi.

Bir başka Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu olan Moody's de ABD'nin "Aaa" olan kredi notunu teyit ederken durağan olan not görünümünü "negatif" olarak revize etmişti. Geçen hafta Uluslararası Finans Enstitüsü (IIF), "Küresel Borç Monitörü" raporunu yayımladı. Rapora göre, küresel borç tutarı bu yılın üçüncü çeyreğinde 307,4 trilyon dolar olarak hesaplandı.

Söz konusu gelişmelerin ardından küresel çapta dolara olan talebin azalmasıyla haftayı yüzde 1,9 azalışla 103,8 seviyesinden tamamlayan dolar endeksi, temmuzdan bu yana en güçlü haftalık düşüşünü yaşadı. Haftalık bazda altının ons fiyatı yüzde 2,2 artışla 1.981 dolardan haftayı kapatırken, ABD 10 yıllık tahvil faizi 17 baz puan gerileyerek yüzde 4,44 seviyesine indi.

76,7 doları test ederek yaklaşık son 4 ayın en düşük seviyesine inen Brent petrolün varil fiyatı, haftayı yüzde 1,2 azalışla 80,5 dolardan tamamlarken, düşüş eğilimini üst üste dördüncü haftaya taşıdı. Analistler, talep konusundaki endişelerle birlikte, güçlü kalan arz ve artan rezervlerin söz konusu fiyatlamada etkili olduğunu bildirdi.

SAMSUN HABER İLE İLGİLİ İÇERİKLERE GÖZ ATIN.