Yaşam pahalılığı altında ezilen, yüzü gülmeyen gariban emekli, temel gereksinimlerini bile karşılayamamanın yetersiz ağırlığından ötürü çalışmaya devam ediyor.
Emekliliğinde ailesi ile keyifli yaşam sürmesi gereken 8 milyon kişi zor hayat koşullarıyla baş edebilmek için ekmek peşinde koşuyor. EYT yasasının ardından aynı işyerinde çalışmalarını sürdüren çok sayıda kişi var.
EYT’liye en düşük 7.500 lira emekli aylığı bağlanıyor. Çalışma yılı ve prim gün sayısı oranında aylıklar yükselebiliyor. Lakin en yüksek aylık bile yetersiz kalıyor cep yakan fiyatlar karşısında. Açlık sınırı 10 bin liraya dayandı. Hayat pahalılığı karşısında çalışmaktan ötesi yok emekli için.
EYT kapsamında emekli olanların 30 gün içinde aynı işyerinde çalışmaya başlaması halinde patronlara yüzde 5 oranında Sosyal Güvenlik Destek Primi (SGDP) indirimi sağlanıyor. Böylece işverenler deneyimli elemanları çalıştırabiliyor, emekli ikinci aylık alıyor.
En düşük emekli aylığının 7.500 lira olduğu günümüzde yan gelir ve maddi destek yoksa çalışmaya devam etmek tek yol. Dul ve yetimin durumu daha korkunç. Onlar 7.500 liranın altında kalan para ile geçinmeye çalışıyor. Hal böyle iken mesaiye devam ediyorlar.
Aylıkları hayli yüksek Avrupalı ve Rus emekliler ülkemizin en gözde turizm bölgelerinde uzun süre tatil yaparken, bizimkiler onları uzaktan izlemekle yetiniyor. Emekli tatili unutalı yıllar oldu
Bırak dört ve beş yıldızlı lüks otelleri, sıradan turizm tesislerine adım atamıyor bizimkiler. 7.500 lira aylığı olan emekli nasıl gidebilsin lüks otellere, tatil kentlerine? Ekonomik gücü yeterse ancak kamu kurumları ya da dernek ve sendikaların tesislerinde gönlünce eğlenebiliyor, bir ölçüde dinleniyor.
Milyonlarca emeklinin satın alma gücü, yüksek enflasyon, can yakan hayat pahalılığı ve düşük aylık bağlama oranlarından ötürü yıldan yıla geriliyor. 2008 yılında çıkarılan 5510 sayılı yasa aylık bağlama oranını yüzde 70’lerden yüzde 35’lere düşürdü. Bu nedenle ellerine az para geçiyor.
SGK verilerine göre 16 milyona yakın işçi, esnaf, memur ve çiftçi emeklisi, dul ve yetimi var. Bunlardan 8 milyonu ileri yaşlarında çalışıyor.
8.506 liralık asgari ücretten düşük aylıklarla dindirilemeyen hayat pahalılığı karşısında rahat yaşam sürdürmek olanaksız. Zira yüksek enflasyon ve sürekli artan temel gıda fiyatları, her yeri yangın yerine çevirdi. Bugün bir liraya aldığınız ürünü ertesi gün aynı fiyattan edinebilmek güç. Her gün değişiyor market, kasap, çarşı pazar fiyatı.
Durum böyle olunca aylıkları hayat pahalılığından koruyucu düzeyde artmayan milyonlarca dar ve sabit gelirli emekli sağlığı elvermese de zorunlu çalışmaya koyuluyor...